Bu başlığa katılan herkese söylüyorum:
LÜTFEN ÜSLUBA DİKKAT!
Ayrıca herkesin fikrine saygılı olalım.
Kanımca, son kullanıcı için açık kaynak veya kapalı kaynağın hiç bir farkı olmadığını düşünüyorum. Yani örneğin Firefox kullanan oranı olan ortalama yüzde 25'in yüzde 24.9%'unun bir kere bile açıp, bunun kaynağında ne var diye baktığını düşünmüyorum. Keza "Linux" son kullanıcılarının da bir çoğunun programların kodlarına bakmadığına eminim. Açık kaynak programcılar ve o program üzerinde çalışmak isteyen azınlık harici geri kalan insanlık için çok da bir şey ifade etmiyor. Ayrıca Linux hiç bir zaman For Dummies bir sistem olmadı, olamadı veya olmak istemedi. Dolayısıyla bu hem yaygınlaşmasına engel oldu, hem de bu yüzde 99%'luk çoğunluğun ilgisini hiç bir zaman çekemedi. Yani bir diğer deyişle, Linux'un veya Linux severlerin, Windows'un pazar hakimiyetine laf atmalarını biraz da komik buluyorum, keza aslında Linux'un en büyük düşmanı, yine kendisi ve bu da "kemikleşmiş" ve benim "hardcore" diye tabir ettiğim kullanıcıları. Çünkü onlar bu sistemin hiç bir zaman daha basitleştirilmesini ve halka inmesini savunmadılar, savunmayacaklar da... "Ben halka inmem, halk bana gelsin" anlayışındaki bu insanların Linux'a ettiği kötülük hani tabiri caizse "Priceless"
Öte yandan, 80'lerin sonlarında, fiyatı 10,000 dolara yakın UNIX sistemlere baktığımızda, Windows NT'nin de aslında UNIX tabanlı bir sistem olduğunu görürürüz.
Virüs ve açıklar seviyesinde bakarsak; Popülarite'nin bunları beraberinde getirdiği Firefox sayesinde ispatlanmış oldu. Firefox "güvenli", "virüs yemez" browser diye lanse edildi. Ama popülaritesi arttıkça aslında bunun hiç de böyle olmadığını, saldırıların artık "ona da" yapılmaya başlandığı ve çıkan kritik hata sayısının kat ve kat fazla olduğunu da hepimiz gördük. Ayrıca herhangi son sürüm bir Linux dağıtımını da yükleseniz, ilk gün güncellemeleriniz ve yamalarınız yine Windows kadar kabarık olacaktır. Bu da hiç bir sistemin mükemmel olmadığını ve her işletim sistemi için de çalışan insanların bu işi ciddiye aldığını gösteriyor. Linux konusunda da durum aynı. Popülaritesinin yüksek olduğu SUNUCU alanında da durum Windows sunuculardan hiç de farklı değil güvenlik açısından.
Fark şurada ortaya çıkıyor: Windows'da bir hata çıktığı zaman bu 100 kişiden 99'unu ilgilendirdiği için ortaya çıkan kargaşa ve gürültü, Linux dağıtımlarında çıkabilecek çok daha ciddi hata çıksa da, yüz kişiden bir kişinin gürültüsünden kat kat fazla oluyor.
Kurumların neden Linux'a geçmediği ise aşikar: Linux yazılım olarak ücretsiz bir yazılımı olsa da, tahmin edersiniz ki bu geliştiriciler ekmek elden, su gölden yaşamıyorlar. Linux ve UNIX sistemlerin EN BÜYÜK para kaynağı teknik destektir ve bu bir Windows teknik destek sağlayıcıdan ÇOK ÇOK DAHA yüksek meblağlar. O yüzden kurumların da neden soğuk baktığını bir kez daha gösteriyor.
Dipnot: MacOS X, BSD tabanlıdır.
Bu uzun yazı için özür dilerim. Lütfen herkes "benim dediğim doğrudur"dan öte karşındakilerinin de haklı olabileceğini unutmasınlar. İdalizm ve Fanatizm'den biraz daha gerçekçiliğe dönelim. Ancak böyle gelişir herşey.
Dipnot 2: Linux'ta her programın tam sürüm olduğunu, demo veya kısıtlı/deneme sürümü olmadığını düşünen arkadaşın açıkçası Linux kullandığından şüphelerim var.