İbrahim Tatlıses ile Yıldız Tilbe arasındaki canlı yayındaki kavganın öncesi de ortaya çıktı.
Pazar akşamı "İbo Show" isimli programında konuk ettiği Yıldız Tilbe'yle canlı yayında kavga eden ve "Seni dayak yiyordun, pezev... elinden kurtardım" diyen Tatlıses, aldığı tepkiler üzerine dün yazılı bir açıklama yaptı ve kendini savundu.
Tilbe'nin "Kandıramazsın" isimli şarkısını espri yapmak için kestiğini ama bunu anlamadığını ve küstahça karşılık verdiğini söyleyen Tatlıses, "Bu insanın ne kadar patavatsız olduğunu iyi bilenlerdenim. Bu insanın kovulmadığı yer ve mekan ve dayak yemediği patron kalmadı. Bir tek ben ona kıyamadım ve kıyamazdım. İdobay’da iki senelik mukavelesi vardı. Daha fazla dayanamadım ve başka firmaya sattım. Aslında nasıl bir insan olduğunu biliyordum ve böylece kendimi ladesledim. Şarkısını espri olsun diye kestim ama lafı küstahça ağzıma tıkadı. Aradan 15 sene geçmesine rağmen Allah rızası için hiçbir yerde İbrahim Tatlıses bana şunu yaptı, İbrahim Tatlıses bana bunu yaptı cümlesini duymadığım için o geçmişteki olayı elimde olmadan sinirlenerek söyledim" diye konuştu.
Yayına çıkmak için para istedi
Tilbe'nin yayına çıkmak için kendisinden para istediğini, bunu kabul etmeyince de "beşibiryerde, takım elbise ve ayakkabı" istediğini belirten Tatlıses, sanatçıyla ve konuyla ilgili kendi menajeriyle yaptığı konuşma metni ve aldığı kıyafetlerle mücevherlerin fiyatını da internet sitesinde yayınladı. Tatlıses'in birebir yayınladığı konuşma metni "Acaba bütün konuşmalarını kayıt mı ediyor?" şeklinde merak uyandırdı. Tatlıses, Tilbe'nin 12 bin 622 TL'lik alışverişinin yanı sıra yayına çıkmadan önce iki tane kilotlu çorap ve jilet de aldırdığını söyledi ve şöyle konuştu:
"Sanki bunlar yetmez gibi pazar günü programa gelirken bizim ekibi arıyor ne istese beğenirsiniz? İki tane kilotlu çorap bir de permatik jilet! Sen nasıl sanatçısın arkadaş. Ayağına giyecek çorabında mı yok. Tabi ki vardır. Ama işte bunun adı aç gözlülük. Jileti de bize aldırttın ya, helal olsun! Bunlara rağmen bütün sabrımı zorladım. Programın patronu benim. Şu şarkıları oku derim o başka şarkı okur. Kendi şarkılarını oku derim. O ben ne istersem onu okurum der. Eee ben de insanım. İyice sinirlerim laçka olur ve gönlümden bir yıldız kayar gider."
İşte Tatlıses'in Tilbe için yaptığını iddia ettiği harcamaların dökümü
Faturalar:
Nişantaşı B. Butik…………………………………… 1.500 TL
Akmerkez Home Store………………………………. 1.650 TL
Ayakkabı…………………………………………….. 650 TL
Kanyon Horvey Nıchols…………………………….. 4.494 TL
Kuyumcu Sait Koç (Beşi Bir Yerde)………………….4.328 TL
Toplam………………………12.622 TL
İşte Tatlıses'in Tilbe'yle ilgili telefon kayıtlarını dökümü
Olayın başlangıcı: Ben istemiyordum. Ekibin ısrarıyla Yıldız Tilbe’yi İbo Show’a davet ettik. Telefon açtım.
Tatlıses: Kızım İbo Show’a katılır mısın?
Yıldız Tilbe: Katılırım abi. Yalnız kaç para vereceksin?
Tatlıses: Kızım ne parası ayıptır.
Yıldız Tilbe: O zaman bana beşi bir yerde al. Bir de takım elbise ve ayakkabı.
Tatlıses: Peki kızım senin canın sağ olsun.
Yıldız Tilbe: Yalnız altınlar sahte olmasın ha!
Tatlıses: Ayıp sana kızım. Sahtekarmıyım ben. Şimdi tanıtımı hazırlatıyorum. Tamammıyız?
Yıldız Tilbe: Tamam, tamam. Yalnız elbiseyi ben beğenirim. Senin menajerin Eyüp gider alır. Bak beşi bir yerde, bir de elbise haa. Altınlar küçük olmasın büyüğünden. 3 bin TL para.
Tatlıses: Bak kızım ayıptır. Ne parası! Sen beni dinle başka yerlerden de isteme. Hoş değil.
Yıldız Tilbe: Tamam, Tamam. Menajer Eyüp beni arasın. Ben yerlerini söylerim.
Tatlıses: Tamam canım söylerim. Sen bana yeni şarkı verecen mi?
Yıldız Tilbe: Veririm. Sen de bana para verecen mi?
Tatlıses: Şarkıya veririm tabi. Peki şimdi dinletebilcen mi?
Yıldız Tilbe: Dinletirim. Sen okuyacak mısın?
Gayet neşeli ve telefonlar kapandı. Tabi bu arada tanıtım TV’de dönmeye başladı. Herkes Yıldız Tilbe’nin bu hafta İbo Show’da olduğunu duydu. Cumartesi günü Eyüp beyi arar. Ona der ki; “Nişantaşı’nda falanca mağazada bir elbise bir de pantolon var. Sana sonra başka mağazaları da söylerim.” Eyüp bey beni arar.
Menajer E.: İbrahim bey Nişantaşı’na geldim. Buradaki fatura 1.500 TL. Ne diyorsunuz? Tatlıses: İyi al.
Menajer E: Yalnız İbrahim bey burayla bitmiyor. Başka mağazada var.
Tatlıses: Olmaz Eyüp. Bana bir elbise söyledi. Başka mağaza nerden çıktı.
Menajer E: Valla öyle İbrahim bey.
Tatlıses: Peki kardeşim. Hele bir git gör bakalım. O mağazalarda ne var
Aradan bir saat sonra Eyüp bey beni aradı.
Menajer E: İbrahim bey bu kadın iyice uçmuş. Ben böyle şey görmedim.
Tatlıses: Hayırdır ne oldu.
Menajer E: İbrahim bey Kanyon Alışveriş Merkezi’ne geldim. Horvey Nıchols mağazasındayım.
Tatlıses: Eyüp konuya gel. Oradan neler almış.
Menajer E: Ne yok ki İbrahim bey! Sadece burası 4.494 TL yani eski paraya göre 4,5 milyar.
Tatlıses: Hoppala! Eyüp bu ne demek ayıp arkadaş!
Menajer E: Böyle İbrahim bey. Ne yapalım ödeyecek miyim?T
atlıses: Hayır Eyüp ödemiyorsun. Hanımı ara ona de ki; “İbrahim beyle böyle konuşmamışsınız”
Menajer E: Tamam İbrahim bey ama bu kadın laftan anlamıyor. Ben ne söylersem o bildiğini söylüyor.
Tatlıses: Eyüp beni sinir etme. Sen telefonu aç söyle kardeşim. Bugün cumartesi, saatte sekiz. Yarın İbo Show’a Yıldız’ın yerine kimi bulalım! Ayıp ya televizyonda tanıtımı dönüyor. Bu yaptığı ayıptır arkadaş.
Menajer E: Valla İbrahim bey siz ne derseniz ben onu yapacağım.Tatlıses: Yap kardeşim ona de ki; “Yıldız Hanım her şey için çok teşekkürler. Sen İbo Show’a gelmiyorsun. Biz de bu eziyetten kurtuluyoruz”
Menajer E: Nasıl söylerim İbrahim bey.
Tatlıses: Yav sen söyle. “Yedik kaz etinden, doyduk lezzetinden.” Bu nasıl bir insan ya.
Menajer E: Valla öyle İbrahim bey. Daha burayla da bitmiyor. Bir mağaza daha var. Ona da gideceğim.
Tatlıses: Bir mağaza daha mı var?
Menajer E: Evet, var.
Tatlıses: Ya Eyüp bu soyguncu mu, sanatçı mı! Ne bu ya. 17 senedir İbo Show çekiyorum. Ben böyle bir sinema görmedim. Hem siyah-beyaz, hem renkli hem de sinemaskop. Üçü bir arada! Ya Eyüp bir daha konuş 13 milyarı buldu.
Menajer E: 13’i geçer.
Tatlıses: Yav arkadaş bize kimler geldi. Ben böylesini görmedim kardeşim. Bu çin işkencesi gibi ya! Davet ettiğime bin pişman oldum. Ya astarı yüzünden pahalı oldu.
Evet arkadaşlar olay aynen böyle oldu. Sanki bunlar yetmez gibi pazar günü programa gelirken bizim ekibi arıyor ne istese beğenirsiniz? İki tane kilotlu çorap bir de permatik jilet! Sen nasıl sanatçısın arkadaş. Ayağına giyecek çorabında mı yok. Tabi ki vardır. Ama işte bunun adı aç gözlülük. Jileti de bize aldırttın ya, helal olsun! Bunlara rağmen bütün sabrımı zorladım. Programın patronu benim. Şu şarkıları oku derim o başka şarkı okur. Kendi şarkılarını oku derim. O ben ne istersem onu okurum der. Eee ben de insanım. İyice sinirlerim laçka olur ve gönlümden bir yıldız kayar gider.