Uzun yıllar önce, büyük firmaların yönetim kurulları kendilerine patentler konusunda ne yapılması gerektiğini soran mühendis ve tasarımcılarına şu cevabı verdiler: "Siz canınızı patentlerle sıkmayın, teknolojiyi geliştirin, gerisini de avukatlarımıza bırakın!"
Uluslararası patent sisteminin çoktan çökmüş olduğunu işin içinde olan herkes biliyor ve kabul ediyor. Teknolojiden pek haberi olmayan memurlardan oluşan devlet bürokrasileri, gittikçe hızlanan teknolojik gelişime ayak uyduramıyorlar. Şaşılacak bir durum yok aslında, sonuçta devletler kolay değişen yapılar değildir. Ama iş tüm dünyayı etkileyen yasalar yapmaya ve uygulamaya gelince, zamanın gerisinde kalmanın bedeli herkes için ağır olabilir.
Sonuçta ne oldu? Yasaların yetmediği yerde özel sektör kanunları ikinci plana attı ve kendi yolunu çizmeye başladı. Şirketler bir yandan teknolojiyi geliştirmeye, bir yandan da olası çıkar çatışmalarını mahkeme koridorlarında sonradan çözmeye başladılar. Aslında başka seçenekleri de yoktu, kim kalkıp patent bürolarının uykulu memurlarının keyfini beklemek ister, hele de rakipler harıl harıl çalışırken?!
Ve aslında bu o kadar da kötü bir çözüm değildi, en azından belirli bir dinamizm sağlıyordu. Evet, yargı sistemi açılan sayısız patent davası yüzünden çok gereksiz bir yükün altına giriyordu. Ama gerçekte bu davaların büyük kısmı kısa sürede anlaşmayla sonuçlanıyordu. Tüm yapmanız gereken karşı tarafa kaçacak yeri olmadığını çabucak ispat etmek ve mantıklı bir anlaşmaya ikna etmekti. Böylece zayıf olanlar piyasadan siliniyor, arada bir de küçük firmalar büyüklerden gelir elde etmiş oluyordu. İdeal olmaktan uzak, ama en azından sonuç üreten bir yaklaşım, yani tam bir kapitalist çözüm!
Steve Jobs işte zor da olsa yürüyen tüm bu derme çatma sistemin temeline bomba koydu! Apple ve Samsung arasında başlayıp, zamanla HTC gibi diğer firmalara da bulaşan dipsiz patent davaları, özel sektörün kendi kendine geliştirdiği "mahkemede anlaşma" sisteminin dibine balta üstüne balta vuruyor.
İşin komik tarafı, bu olup bitenler başka sektörlere de sıçrayabilir, olmaması için hiçbir sebep yok. Bir düşünün, mesela BMW'nin diğer tüm otomotiv firmalarına sırf araçlarında dört tekerlek olduğu için davalar açmaya başladığını! Ya da Ford'un içten yanmalı motora sahip diğer tüm araçların piyasadan çekilmesi için mahkemeye başvurduğunu! Tabii ki düşünmesi bile saçma, ama Apple'ın mobil pazarda açtığı davaların bundan pek farkı yok. Sırf ürün ebatlarına dayanan patent davaları açmanın nesi mantıklı?
Tabii ki yakın zamanda başka firmaların da Apple ile aynı stratejiyi izleyeceğini sanmıyorum, sonuçta firmalar birbirlerine sanıldığından çok daha fazla bağımlı durumdalar. Apple ile Samsung arasındaki davaların bu kadar uzamasının yegane sebebi de zaten bunların halen iş ortağı olmaları, sırf bu yüzden çoğu mahkemenin çoktan geri çevireceği davalar ayakta kalabiliyor.
Ama bir düşünün, Apple veya Samsung bu davaların sonucunda rakibinin piyasadaki payını ciddi biçimde kesmeyi başarırsa... Yani devlet ve yasalar eliyle rakiplerin ve rekabetin ortadan kaldırılması sıradanlaşırsa... Ve eğer diğer sektörlerdeki firmaların yöneticileri bu olayları örnek almaya karar verirlerse...
İşte o zaman dünya Steve Jobs'ın gerçek mirasıyla tanışacaktır...
http://www.technopat.net/2011/11/03/jobsin-gercek-mirasi/