Ben bir ateist değilim arkadaşım, normal bir Müslümanım, sana genel felsefeden bahsediyorum, din bir inançtır, ispatlanmaya ihtiyaç yoktur ve ispatlanamaz da. Senin varlığına kesin demenin nedeni Allah'a olan inancındır, bunu bilim denen şeylerle açıklayamazsın, ispatlayamazsın çünkü bilim dinlerden uzaktır, dini ispatlamakla ilgilenmez, ama inançlı bir bilim adamının bilime bakışı ilte inançsız bir adamın da dine bakış açısı tabi ki de farlı.
Bilim nedir? Her yerde genel geçer bir kanundur. Sen suyun 100 derecede kaynadığına inanıyorsun, İngiliz de inanıyor, Yunan da inanıyor. İnanmıyorsun aslında, biliyorsun. Ama Hristiyan Kur'an'a inanmıyor, Yahudi 'de İncil'e inanmıyor. Neden? Çünkü hiç biri ispatlanabilir, genel geçer şeyler değil. Bİzim kendi inancımız ve vicdanımız Müslümanlığın doğru olduğunu söylüyor ama bir Yahudi bunu kabul etmiyor. Ama suyun 1 atm'de 100 derecede kaynadığını hepimiz biliyoruz. Olay ateistlikle alakalı değildir, din bir inançtır, ve bilimsel gerçeklik gibi ispatlanmaya ihtiyaç duymaz. Sen de kimseye Müslümanlığın doğru olduğunu bilimsel bilgilerle açıklamak zorunda değilsin, Kur'an-ın öğretilerinin mantıklı ve doğru olduğunu anlatabilirsin, bilimi desteklediğini, hatta bilimde çoğu şeyin bir Allah'ın varlığını işaret ettiğini de anlataiblirsin ama matematik, fizik, kimya ve biyolojideki ne kadar kanunu birleştirirsen birleştir Allah'ın varlığını sin(2x) = 2 cos(x) * sin(x) şeklinde açıklayamazsın, gerek de yok.
Arkadaşım burada yanılıyorsunuz. Allah Kur'an'da der ki:
"Biz âlemi sizin göremeyeceğiniz kadar küçük zerreciklerden yarattık."
Sizce bu neyin tanımı? Atomun tanımı değil mi? Atomun da bilimle alâkası var değil mi? Kimya'da her madde atomdan oluşur demiyor mu? E... bu da Allah'ın varlığı değil mi? Bir de şuna bakın:
"Dağlar, kocaman taşlar, kayalar yürütülür de bunu siz göremezsiniz!"
Evet gerçekten de bilim insanları dağların hareket ettiğini inceliyorlarmış. Gerçektende öyleymiş. Ama nasıl hiçbir şeyin bozulmadığı işte bu bir mucizedir. İşte bu olağanüstü olayları Kıyamet günü inanmayanlar açık açık göreceklerdir. Her şey açık açık ortaya çıkacaktır. Yaşadığı gezegene ve kendi ırkına bu kadar azap eden insanoğlu, şu dehşet anlarını hiç mi düşünmez? Sorar: `O kıyamet günü ne zaman? diye. Ne zaman ki o göz şimşek çakar, ay tutulur, güneş ve ay toplanır, O gün insan: Nereye kaçmalı?` der.
"Güneş, sönüp büzüldüğü zaman. Yıldızlar kararıp parçalandığı zaman. Dağlar yürütüldüğü zaman. Doğurmak üzere olan gebe develer başıboş bırakıldığı zaman. Vahşi hayvanlar biraraya getirildiği zaman. Denizler kabardığı zaman. Gök yarıldığı zaman. Yıldızlar parçalanıp dağıldığı zaman. Denizler kabarıp taştığı zaman. Mezarlar deşildiği zaman. Gök yarılıp da erimiş yağ gibi sıvılaştığı zaman. Yeryüzü şiddetli bir sarsıntıya tutulduğu, dağlar, parçalanıp havada uçuşan toz bulutlarına dönüştüğü zaman. Sura ilk kez üflenince, dünya ve dağlar yerlerinden oynatılarak birbirine çarpılınca. İşte o zaman beklenen olay olmuştur. Gök yarılmıştır, o gün O dengesini yitirmiştir. O gün gök erimiş madene dönüşür. Dağlarda atılmış pamuk gibi olur.Yer, o müthiş sarsıntı ile sarsıldığı ve bağrında taşıdığı yükleri dışarıya attığı zaman.O gün insanlar ateş çevresinde çırpınıp öbek öbek dökülen pervane kümeleri gibi olurlar. Dağlar da atılmış renkli yün gibi olurlar. Ey Muhammed, göğün koyu bir duman salarak insanları kuşattığı günü bekle. Bu acı bir azaptır.O gün yer ve dağlar sarsılır; dağlar gevşek kum tepelerine dönüşürler.Gök, o günün dehşeti ile parçalanır.Yer parçalanıp parçaları birbirine çarptığı zaman.Yıldızların ışığı söndüğü, gök yarıldığı ve dağlar pamuk gibi atıldığı zaman.Sen dağları görünce onların yerlerinden hiç kımıldamadıklarını sanırsın. Oysa onlar bulutlar gibi hareket ederler.O gün dağları yerlerinden söküp yürütürüz de sen yeryüzünü çıplak ve dümdüz görürsün.O gün yer, başka bir yere ve gökler de başka göklere dönüştürülürler. O gün göğü yazılı sayfaların dürüldüğü gibi düreriz. İnsanoğlu bu "son"u mu hazırlamaya çalışıyor! Uzun diye okumamazlık yapmayın lütfen okuyunuz!..