Son Ders

Bu forum kilitli bir forumdur. Yeni mesajlar gönderilemez veya mevcut mesajlar düzenlenemez.
Feel Good
28-06-2009, 19:49   |  #1  
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
2,688 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Tem 2008

Yaşamımızın belirli noktasında Hep bir kılavuza ihtiyaç duymuşuzdur.Hatta öyle zamanlar olmuştur ki, çevremizdeki kitapçılardan başarmak,nasıl başarılı olurum, mutlu olmanın yolları, kazanmak, nasıl kazanırımvb kitaplar alıp okuyup uygulamaya çalışmışızdır. Faydasının görüpgörülmediği ayrı bir nokta.
Alttaki video’da yaşam ve hayata dair ne kadar ders varsa özetinibulabilirsiniz. Ölümcül kanser Hastası olan, kısa bir ömrü kalmasına vebunu bilmesine rağmen Yaşama sıkı sıkı sarılıp mutlu bir şekilde yaşamadevam eden ve bunu
Adeta “Son Ders” niteliğinde anlatan, Prof. Randy Pausch var. Prof.Randy Pausch Carnegie Mellon Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden, evlive üç çocuk babası.

Son Ders Randy Pausch Turkce AltyaziSon Ders Randy Pausch Turkce Altyazi
Prof. Randy Pausch'nin hayata veda ederken verdiği son ders.

KONUŞMANIN METNİ
Eylül ayında Carnegie Mellon Üniversitesinde yaptığım akademik bir gelenek “son ders” dediğimiz konuşma yapacağım.
Öleceğinizi bildiğiniz ve son bir dersiniz kaldığını varsayalım. Öğrencilerinize ne söylersiniz?
Burada benim görmezden geldiğim bir nokta var aslında; o da bu durumunbenim için farazi olmaması. Pankreas kanseriyle mücadele ediyorum.Ameliyat, kemoterapi ve radyasyon terapisinden sonra yine baş gösterdi.Doktorlar yapılacak bir şey kalmadığını, son bir kaç ayım kaldığınısöyliyorlar. İşte son bilgisayarlı tomografi sonuçlarım. Pankreaskanseri karaciğerime yayılmış ve neredeyse bir düzine tümör var. Budurumdan hoşlanmıyorum. Üç küçük çocuğum var. Dürüst olalım… Berbat birdurum. Ama yakında öleceğim hususunda yapabileceğim hiçbir şey yok.
Filmin sonunu biliyorum. Senaryoyu değiştiremem ama tadını çıkarabilirim.
İsyan etmemi bekliyorduysanız sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Seçimim acınacak biri olmak değil. Yakında ölecek olmama rağmenfiziksel olarak çok güçlüyüm. Hatta muhtemelen fiziksel olarakbirçoğunuzdan daha güçlüyüm.
Bu günkü konuşmamın konusu ölüm değil. Hayat ve bu hayatın nasılyaşanacağı… Özellikle çocukluk hayallerimiz ve bu hayallerimizigerçekleştirmek için neler yapabileceğimiz. Benim çocukluk hayallerim,sizin çocukluk hayalleriniz…
Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Dönüp fotoğraflara baktığımdagülümsemediğim tek bir fotoğraf bile bulamadım. Evet harika birçocukluk yaşadım. Hep hayal kurardım. Tam hayal kuracak zamanlardatelevizyonu açıyorsunuz; insanlar aya ayak basıyor. Her şey mümkün iştebu ruhu hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.
Peki benim çocukluk hayallerim nelerdi? “ Ulusal futbol ligindeoynamak, ulaşamadığım hayallerimden bir tanesi. Önemli olan,hayallerinize ulaşamasanız bile bunun için çabalarken çok şeyler eldeettiğinizi bilmek. Çok sevdiğim bir söz var; “tecrübe, istediğinizielde edemediğinizde kazandıklarınızdır.”
Uzun bir süre küçükler liginde oynadım. Olağanüstü bir koçum vardı. KoçJim Graham. Tam anlamıyla eski toprak. Antrenmandayken beni çokzorlardı. “Yanlış yapıyorsun, baştan al, tekrar yap, yıkılıyorsun,hemen şnav çek” nefes almadan geçen iki saat. Antrenmandan sonrayardımcı koçlardan biri gelip “koç Graham seni çok zorladı ha?..”“evet” dedim. “Aslında bu iyi bir şey seni umursadığı anlamınageliyor.” “Bir işi kötü yaptığında kimse umursamıyorsa senden umudukesmişler demektir.” Bu gerçekten içime işledi. “Biri sizi iki saatboyunca zorluyorsa daha iyi olmanızı istiyor demektir.”
Ve sonraki hayalim; Walt Disney İmaginary. Sekiz yaşlarımda ailem beniKaliforniya’da Disneyland’a götürdü. İnanılmaz bir deneyimdi. Tümoyuncaklar, gösteriler… işte o gün !.. “Tanrım!.. işte ben debüyüdüğümde bunlar gibi bir şeyler yapmak istiyorum.” Üniversitedenmezun olduktan sonra tüm bu büyüleyici şeyleri yapan insanlardan biriolmaya çalıştım. Sevimli bir red mektubu aldım. Yüksek lisanstan sonratekrar denedim ve red mektuplarını yıllarca sakladım. Gerçekten çokilham verici. Sonra garip bir şey oldu. Çalıştım çok çalıştım ve gençyaşta öğretim üyesi olup belli araştırmalarda uzmanlaştım. Bu dönemdeDisney için anlamlı beceriyi geliştirdim ve oraya girme şansınıyakaladım. Tüm bunları yapan ekibin bir parçası oldum. Alaaddininsihirli halısı dediğimiz bir şey üzerinde çalıştım. Gerçektenmuhteşemdi. Ama bu noktaya gelmem 15 yıldan uzun sürmüş, defalarcadeneme yapmıştım. Bu da bana; yolumuzdaki engellerin bir amaca hizmetettiğini, bizi yoldan ayırmak için değil, devam etmeyi ne kadaristediğimizi görmemiz için bu engellerin yolumuzda olduğunu anladım.
Çocukluk hayalleriniz varsa anne babanızın iyi olmasını tavsiyeediyorum. Ben bu konuda çok şanslıydım. Resimde gördüğünüz 70. doğumgününde benim annem. Ben de arka planda bulanık yerdeyim. Tamamen geriplanda kalmışım. Bu da 80. doğum gününde babam. Temel prensibi; daimaeğlen, eğlence anlayışın olsun, meraklan. Bunu hiç kaybetme. Babamharika bir adamdı. İkinci dünya savaşında savaştı. Kesinlikle muhteşembir neslin parçasıydı. Ne yazık ki babamı bir yıl önce kaybettik. Annembabamın eşyalarını elden geçirirken ikinci dünya savaşında kazandığıcesaret madalyasını buldu. Elli yıl süren evliliklerinde bundan annemehiç bahsetmemişti. Böylece babamdan çok büyük bir tevazu dersi aldım.Sıra şimdi annemde, anne saçını çektiğinizde bile sizi sevendir.Annemle işte böyle bir ilişkim vardı. Alçak gönüllülükten bahsetmişken;annem hep bana siper oldu. Doktoramı yaparken çok zor sınavlardangeçerdim. Bir gün eve geldiğimde, doktora sınavlarının ne kadar zorolduğundan şikâyet edip sızlanmaya başladım. Kolumu sıvazlayıp “nehissettiğini biliyoruz. Babanın senin yaşında iken ikinci dünyasavaşında Almanlarla savaştığını unutma!..” dedi. Sonunda doktoramıaldığımda kendimle gurur duyuyordum. Annem beni herkese şöyle tanıttı.“Bu benim oğlum. Doktor oldu ama, insanlara yardım edenlerden değil.”Muhtemelen annemle babamın yaptığı en güzel şey; odamın duvarlarınıboyamama izin vermeleri idi. Bir gün duvarlara resim çizmek istediğimisöyledim. “Tamam” dediler. İşte duvara çizdiğim bir roket ve birasansör. İnekler hemen kendilerini gösterecekler. Evet ikinci derecebir denklem. En güzeli bunu yapmama izin vermişlerdi. Kendi gelişimimive özgüvenimi kazanmamı duvarın bozulmamış yapısından daha önemliolduğunu düşünmüşlerdi. Bu açıdan baktıkları için gerçekten çokşanslıyım.
Annemler insanların eşyalar karşısındaki öneminden de bahsettiler.Büyüyüp ilk arabamı aldığımda bu parlak üstü açık araba beni çokheyecanlandırmıştı. Kardeşim biraz olsun nefes alsın diye her ay birhafta sonu yeğenlerim Cristopher ve Laura’yı alırdım ve birliktemaceraya atılırdık. O zaman da arabamla hava atıyor onlara Randydayının arabasını sakın ha kirletmemelerini tembihlerdim. Tabii osırada kahkahalara boğuldular. Çünkü bir taraftan da bir şişe sodayıarka koltuğa döküyordum. “Napıyorsun?” diye sorduklarında bunun sadecebir eşya olduğunu söyledim. İyi ki de böyle yapmışım. Cristopher birazüşütmüştü. Eve giderken arka koltuğa istifra etti. Parlak yepyeni birmalzemenin ne kadar değerli olduğu umurumda bile değildi. Kesinlikle 8yaşındaki bir çocuğun sadece üşüttüğü için kendini suçlu hissetmediğinibilmek ne kadar güzel değil mi?
Bir an önce kaplan mı, goril mi olduğunuza karar verseniz iyi olur.Kaplan enerjiktir, iyimserdir, meraklıdır, coşkuludur ve eğlenmeyibilir. Eğlenmenin önemini kesinlikle küçümsemez. Kısa bir süre sonraöleceğim. Ama bu gün yarın ve geriye kaç günüm kaldıysa hepsinde mutluolmayı seçiyorum. Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanızbaşkalarıyla çalışıp iyi geçinirseniz iyi edersiniz. Bu da bütünlükiçinde yaşamanız anlamına gelir. Uygulamada zorlanacağınız basit birtavsiye; yalnızca doğruyu söyleyin. İkincisi; işleri elinize yüzünüzebulaştırırsanız özür dileyin. Dünyada çok fazla kötü özür var. İyi birözür üç kısımdan oluşur. “üzgünüm, benim hatamdı, hatamı nasıldüzeltebilirim? Çoğu kimse üçüncü kısmı atlıyor. Samimiyet de buradananlaşılıyor.
Son olarak; hepinizin hayatınızda sevmediğiniz, hoşlanmadığınız şeyleryapan insanlar vardır. Ama gördüm ki, kimse tam anlamıyla şeytan değil.Yeteri kadar beklerseniz size iyi taraflarını gösterirler. Bu konudaonları hızlandıramazsınız, ama sabredebilirsiniz. Minnet gösterin. Onyıllık genç bir öğretim üyesiyken, araştırma laboratuarımda çalışan 15genç vardı. Onları bir haftalığına Disney’e götürdüm. Meslektaşlarımbunun çok pahalıya patlamış olması gerektiğini söyleyip nasıl böyle birşey yapabildiğimi sordular. “Bu çocuklar gece gündüz, ben dünyadaki eniyi işi yapabileyim diye çalışıyorlar. Asıl böyle bir işi nasıl olur dayapamam?” Minnet duymak çok basit ama güçlü bir şeydir.
Son olarak; şikâyet etmek ya da sızlanmak bence sorunu gerçektençözmez. İşte Jack Robinson büyükler liginde oynayan ilk siyah.Sözleşmesinde; İnsanlar ona tükürdüğünde şikâyet etmeyeceğini söyliyor.Jack Robinson gibi mi yoksa sadece birkaç ayı kalmış ben gibi misinizbilmem ama bütün zamanınızı şikâyet ederek ya da oyunun tadınıçıkararak geçirebilirsiniz. Muhakkak ikincisi uzun vadede sizin içindaha faydalı olacaktır.
Bunun Carnegie Mellon Üniversitesinde verdiğim derslerin bir parçasıolduğunu söylemiştim. Bu konuşmayı niçin yaptığımı söylemem gerektiğinidüşünüyorum.
Bu konuşma sadece çocukluk hayallerinizi nasıl gerçekleştireceğiniz ileilgili değil, bundan çok daha kapsamlı. Hayatınızı nasılyaşayacağınızla ilgili. Hayatınızı doğru yönde sürdürürseniz karmagerisini halleder ve hayalleriniz sizi bulur. Doğru şekilde yaşarsanızhayalleriniz sizin olur. Bu kadar çok insanın bu dersten faydalanmasıda çok güzel gerçekten ama işin aslı üniversitede de derse gelen 400kişiye vermedim bu dersi. Bu dersi sadece üç kişi için yazdım.Büyüdüklerinde izlesinler diye… Teşekkürler. (Üç çocuğunu kastediyor.)
ALINTIDIR.

Son Düzenleme: Feel Good ~ 28 Haziran 2009 19:50
ParanoiD
28-06-2009, 20:03   |  #2  
ParanoiD avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
1,900 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2009

Çok samimiyim beni çok kötü yaptı bu video.Yani özellikle sonu..Dicek bişey bulamıyorum aslında.Geçirdigim zamanın degerini anlamamı sagladı.