Türkiye'de Polis Olmak......
Şehir şehir gezen, kiradan bir türlü kurtulamayan, çocuklarına sürekli şehir değiştirmesinden dolayı yeterli eğitimi veremeyen, sürekli olarak toplumun sorunlu insanları ile uğraşmak zorunda olan ve bunca olumsuzluklar altında bile görevini ifa edebilmek için canını feda edenlerin mesleği olduğunu unutmayalım.
Sanıyorum bu mesleği icra etmek özelliği itibarıyla kutsal olduğu kadar çok ama çok zor olan bir iş. Zor olmasının nedenlerini ifade etmek için kitap yazılsa ancak yeterli olacağını düşünüyorum.
Türk Dil Kurumu’nun sitesinde Polis: Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanımın gereği olarak da her türlü suç ve suçlunun ilk karşısına çıkan kurum ve insan olarak polislerin sevilmemesi belki çok yadırganacak bir durum olmasa gerek. Ancak Adli mercilerce hüküm ortaya konmadan bütün teşkilata ve bu teşkilat mensuplarının tamamını ifade edecek yargılamaların bu insanlar Polisler üzerinde nasıl bir izlenim nasıl bir olumsuzluk oluşturduğu kimin umurunda... Hele polislerin eşleri ve çocuklarının neler yaşadığı bu yargısız infazların nelere mal olduğu…
Kimin umurunda…
Nede olsa Polis…
Öyleyse vurun…
Peki ne zamana kadar vurmak, kırmak lazım.
Kolay canım… Bana lazım olana kadar.
Bir iki gaz verdiğinde de aslanlar gibi işini yapar nasıl olsa…
Hiç elinizi vicdanınıza koyup düşündünüz mü?
Türk Polis Teşkilatı ve bu teşkilatın mensupları kimindir. Kimin için çalışır. Kime hizmet eder. Eksikleri, sorunları, artıları-eksileri nelerdir.
Amaç yapmak mı olmalı yoksa yıkmak mı?. Görünen o ki ortada devasa bir sorun var ancak bu sorunu sahiplenen çözüm üretmek isteyen pek yok.
Geçmişten bir örnek vermek gerekirse ehliyet sınavları tamamen polis tarafından yürütüldüğü dönemde polisi rüşvet ile itham edenler sonrasını görmek istemediler.
Çözüm olarak hep kendimize örnek aldığımız, katılmaya can attığımız AB müktesebatını göstermekte yarar görüyorum. AB ülkelerinde ki (özelliklede; İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya ve İtalya) bütün Polis Mevzuatı incelenerek çalışma düzeninden araç-gerecine, ödül-ceza, maaş-izin vs aklınıza gelen her türlü konuda gerekli olan bütün çalışmaları yapalım. Ama atlamadan A’dan Z’ye kadar.
AB ülkelerinde; anaokulunda polis çocuklara sevdirilirken bizde POLİS korkutmak aracı olarak kullanılıyor.
Sonuç olarak Yargısız infaz yapmayalım. Bırakalım Adli Merciler işini yapsın. Suç işleyen cezasını çeksin…
Gerçekten zor bir meslek.Dışarıdan bakıldığında elinde jop, belinde silah;kimsenin hesap soramadığı, dokunulmazlığı [özellikle küçük şehirlerde] daha fazla (gibi) görünen bir meslek ama...
Bence aynanın tam tersinden bakmalıyız. Bu anlattığım Polislik modeli eskide kaldı.şimdi insanların hürriyeti o kadar abartıldı ki artık polis görev yapamaz hale geldi.Ve insanlar Polislere karşı tüm artniyeti taşıyorlar.Genelleme yapıyorlar.Oysa Polis darda kalanlara, yardıma ihtiyacı olanlara ve acizlere her daim yardım edendir.Bence her yönden zor ve stres altında geçen; ölüm kalım riski arasında insanın psikolojisini zedeleyen bir meslek... ama bir o kadar ONURLU ve ŞEREFLİ...
Ben de bunları okudum ve katıldığım için paylaşmak istedim...