aynı anda tuhaf bir huzur ve hüzün veren bir şey. hobbit'in ilk filmine tek başıma gitmiştim, sınav vs. olunca vizyona girdikten neredeyse 1 ay sonra gidebildim. salonda da 2-3 kişi ya vardı ya yoktu. muhteşemdi, yıllar sonra yüzüklerin efendisi ile tekrar bir araya gelmiş olmak beni çok duygulandırdı, filmleri son izlediğimden beri baya zaman geçmişti. oraya bir arkadaşımla gitseydim bu kadar şiddetli hissedemezdim o özlemi. bir yandan da üzüldüm, çocukluğum ve artık büyüdüğüm, tek başıma sinemalara gittiğim aklıma geldi. ne yalan söyleyeyim gözlerim doldu film boyunca.
bir yıl sonra yine aynı zamanlar ikincisine gittim, yine tek başıma. hayatım o sıralar boka sardığından terapi gibi gelmişti bana. şimdi ilgimi çeken bir şey gelse yine kimseyi çağırmadan giderim. bazı (aslında çoğu) duyguları (duyguyu) tek başıma hissetmekten daha büyük zevk alıyorum.