Bu yazı Türk Telekom'a ve özelleştirilmesine ilişkin bilgilendirme niteliği taşımaktadır.Yazılış ve düzenleniş gayesi budur.
Türk Telekomünikasyon A.Ş., 24 Nisan 1995'te PTT'nin telekomünikasyon ve posta hizmetlerinin birbirinden ayrılmasıyla kuruldu. 2005 yılı Kasım ayında özelleştirme kapsamında şirketin %55'i Suudi Arabistan kökenli Oger Telecom'a satılmış, bu arada kablo TV ve kablo net hizmetleri Türksat'a aktarılmıştır. Türkiye'nin tüm telefon ve internet servis sağlayıcıları içinde kendi kurulu altyapısına sahip tek firma konumundadır.Türkiye geneline 16-17 milyonu aşkın abonesi olan şirket, Avrupa'nın en büyük telekomunikasyon operatörlerindendir. Genel müdürlüğünü Paul Doany yapmaktadır.
Telekom'un özelleştirilmesine girmeden önce Türkiye'nin özelleştirme tablosundan bir iki satır aktarmak isterim,
Yıllar Özelleştirme Tutarı (milyon $)
1989___________131.2
1990___________486.0
1998___________1,019.7
2000___________2,716.5
2004___________524.7
Toplam(89-04)__ 8,688.1
Kaynak (Çizelge): Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Türk Telekom özelleştirldiğinden beri 4 ortak yürütmektedir;
%55 hisse ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketi
%30 hisse ile Hazine Müsteşarlığı
%0 hisse ile Hazine Müsteşarlığı (Burada söz konusu olan, bir adet altın hissedir.)
%15 hisse halka açık
Şimdi tüm bu hisse paylarının nasıl ayrıldığını ve özelleştirme sürecini basitce anlatmaya çalışacağım.
Telekom'un Özelleştirilmesi
Hukuksal açıdan özelleştirme, "devletleştirme"nin tam tersidir.İktisadi açıdan ise özelleştirme, devletin iktisadi faaliyetlere son verip, iktisadi piyasadaki payının azaltılmasıdır.Diğer bir deyişle devletin sahip olduğu mal veya varlıkları elinden çıkartmasıdır.
1993 yılı başlarında Telekom'a 25-30 milyar dolar piyasa değeri biçiliyordu.(O dönemde Türkiyenin dış borcu 26 milyar amerikan doları idi).Türkiye'nin dış borçlarından tamamen kurtulması, iletişim sektörüne rekabet getirmesi, Türk halkına - serbest rekabete dayanan bir piyasa ortamında - daha iyi iletişim imkanlarınında verilmesi amacıyla Telekom'u özelleştirme yoluna gidildi.Çeşitli sebeplerle (Gerek kamuoyu , gerekse bilirkişilerin tepkileri,bürokrasinin getirdiği hantallık,siyasi kargaşa, işçi sendikları ve sivil toplum örgütlerinin muhalefeti vs vs) bu süreç yıllarca uzamıştır.(93-04)
2004 yılının başlarında uydu hizmetlerininde Telekom'dan ayrılarak Türksat A.Ş'ye devredilmesini takiben, 25.11.2004 tarihinde yerli ve yabancı basın organlarına verilen ilanlarla resmi olarak ihale süreci başlamıştır.Son teklif verme tarihi olan 24.06.2005’te Türk Telekom’un %55 hissesi için 4 adet teklif gelmiştir.İhale Komisyonu değerlendirme sonucu 100 üzerinden 75’in üzerinde puan alan 4 teklif sahibi 1 Temmuz 2005 tarihinde finansal tekliflerin açılması için davet edilmiştir.
İki teklifçi -- Türk Koç Holding ve ABD merkezli Carlyle Group'tan oluşan grup ve cep telefonu operatörü Turkcell İletişim Hizmetleri'nin bir birimi liderliğindeki bir konsorsiyum (iyi niyetli anlaşma) daha erkenden çekildi.
Yedi tur sonunda Oger, geri kalan tek rakibi olan Etisalat Emirates Telecommunications Corp başkanlığındaki konsorsiyumunun teklifini geçmeyi başardı. Son fiyat, Oger'in başlangıçta vermiş olduğu 5,65 milyar doların oldukça üzerinde gerçekleşti.Bu tarihte Türk Telekom’un %55 hissesi için en yüksek teklifi Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu (Telecom Italia ve Saudi Oger’den müteşekkil) 6.550.000.000 ABD Doları ile vermiştir..Bunun 1 milyar 310 milyon Dolar'ı peşin olarak Hazine'ye aktarıldı.Kalan tutar ise her yıla eşit dağıtılmak ve ödenmeyen tutarın faize bindirilmesi suretiyle, 5yıl vadeli olarak ödenecekti.Türk Telekom’un %55 oranındaki hissesinin blok olarak satışına ilişkin ihalenin sonucu 02.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.Yasanında çıkmasıyla beraber yapılan devir sözleşmelerinin ardından Türk Telekom bir kamu şirketi olmaktan çıkmıştır.
-(İhalede 2. en yüksek teklifi ise 6.000.000.000 ABD Doları ile Fotomaç,Takvim,Yeni Asır,ATV ve Sabah gibi medya gruplarını elinde bulunduran ÇALIK HOLDİNG vermiştir)-
-Bu noktada dikkatleri çekmek istediğim husus paragrafın başında belirttiğim özelleştirme nedenlerinden bir tanesidir.İhaleden yaklaşılk 10 sene öncesinde 30 milyar dolar olan Telekom'un, 2004 yılında 6.5 milyar dolar gibi bir fiyata ortak edilmesidir(%55). Madem özelleştireceğiz diyerek satmaya kalkıyorsunuz, bari bu şekilde elinize gözünüze bulaştırmasaydınız.O paralarda bu halkında hakkı yokmudur, yazık günah değil midir akıp giden milyar dolarlara ? -
Bu kapsamda, 2006 Yılında Türk Telekom özelleştirmesi işlemi, finans alanında prestijli bir dergi olan “Acquisitions Monthly” tarafından “Gelişen Piyasalarda 2005 Yılı’nın En Başarılı İşlemi” ödülüne de layık bulunacaktır.
Yapılan ihalenenin ardından (2005) Suudi şirketin Genel Müdürü Doany, 5 yıl içerisinde Türkiye'de geniş bant yaygınlığını AB düzeyine çıkarmayı amaçladıklarını belirtmişti.(Yıl 2010.Ne düzeyde olduğumuz ortadadır.) Bu arada belirtmekte fayda görüyorum, Türk Telekom'un Avea'daki hisse oranı %81,37 dir. Avea'nın geri kalan %18,63 hissesi İş Bankası'na aittir.
Dönemim ulaştırma bakanı Binali Yıldırım özelleştirmenin ardından "Amacımız hisse devrini yapmak değil, Türk Telekom'u daha hızlı karar alabilen ve kararlarını uygulamak suretiyle hem sektördeki pazar büyüklüğüne yardım eden hem de sektöre yeni girenlerin önünü açan bir kurum haline getirmek. Sektöre yeni girenlere destek olacak ve imkanlarından onları da makul ücret ve şartlarda yararlandıracak bir yapı hazırlamak. Yeni ortak, Türk Telekom'u daha da yukarıya çıkaracak bir politika izlemelidir. Bu iradenin, hem bizde hem de yeni hissedarda olduğunu görüyor ve bundan memnun oluyoruz." demişti.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, bu ülkenin yabancı sermayeyi neden ihtiyaç olarak gördüğünü anlamadığını ifade etti.KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul bir nevi kamuoyununda tepkisini dile getirerek dönem hükümetinin ülkeyi sattığını iddia ederek, “Hükümet IMF tarafından yazılan reçeteyi yerine getiriyor. Bu reçete bizlerin lehine değil, yabancı sermayenin lehinedir. Bu hükümet bu ülkeyi satıyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Hükümetin bu uygulamalardan kendi iradesiyle vazgeçmeye niyeti yok. Biz kendi çabalarımızla bunu başaracağız”diye konuşmuştu.
Şirketin 2000 yılında 70.000'i aşan çalışan sayısı, özelleştirme süreci ve sonrasında mevcut pek çok personelin başka kamu kurum ve kuruluşlarına geçmesine istinaden, 2009 yılı başında 30.000 civarına düşmüştür.
2004'ün ilk altı aylık döneminde Türkiye içinde İngiltere, Fransa, Rusya, Portekiz, İsrail, Polonya gibi ülkelerin de bulunduğu 17 ülke içinde yüzde 78,44 DSL hat artışı oranı ile en yüksek artış gerekleştiren ülke olmuştu.(Tabii o dönemde hemen hiçbir yerde dsl bağlantısının bulunmadığının ya da yaygın olmadığının altının çizilmesi gerekir.)
TTNET A.Ş 2006 yılında Telekomdan ayrı bir şekilde kurulmuş olup, Telekom'un elinde bulundurduğu "dial-up" ve "ADSL" aboneleri de TTNET'e devredilmiştir.
2007 yılında devletin elinde bulundurduğu %45 telekom hisselerinin üçtebirinin (%15) halka arz edilmesine karar verilmiştir.Yüzde 55i 6.5 Milyar Dolara satışı yapılan şirket değerinin 12milyar $ olduğu tahmin edilmekte idi.Yani halka arz edilecek olan %15 lik paya sahip olan hissenin değeri 1.6 Milyar $ civarındadır.
Telekom 2007 yılında 7.58 Milyar YTL net satış (ciro) elde etmiştir.
Türk Telekom'un özelleştirilmesi sırasında kablo ,Türk Telekom'a rakip olan ikinci altyapının o aşamada Türk Telekom'dan ayrılması ve sonrasında özelleştirilmesi amacıylaTürksat'a verilmişti.Ancak bekleneni veremeyen Türksat Kablo TV kapasitesinde giderek gerileme göstermiştir.Çünkü alternatif telekomünikasyon firmaları, data hatları ve internet açısından Türk Telekom'a ve TTNET'e muhtaçtır.-(Bir döngü halinde ilerleyen bu süreç, Telekom'un tekelleşmesinde büyük rol oynamıştır).-
Türk Telekom Ocak 2008'de dünyanın 13. ve Avrupa'nın 5. büyük sabit telefon operatörüydü.Ayrıca Avea'nın %81 hissesini elinde tuttuğu için aynı anda hem sabit, hem mobil telefon, veri ve internet hizmetlerinin tümünü sunan tek operatör durumundadır.
Bitirirken...
Özelleştirme dönemi için Hükümet IMF'ye verdiği sözleri yerine getirmek için ilerlemek zorunda olsa da, kamuya ait devlet varlıklarının satışı hassas bir konu olma özelliğini sürdürüyor ve öz olarak tüm bunların hepsi tek bir soruna dayanıyor.Devlet ticari piyasada bulunmalı mı? Yoksa bu şekilde kamu mallarını özelleştirerek, yanlızca eğitim, sivil savunma gibi hususların üzerine mi düşmeli?Sorular ve sorunlar bitmez biliyorum.Yazıyı derlemedeki amacım, artık hayatımızın her noktasında olan Türk Telekom'u irdeleyip, bugünkü yapısına nasıl kavuştuğunu (tekel yapısı) biraz olsun açıklamaya çalışmaktı.
Sonuç olarak özelleşme sonrası dönemde, telekomünikasyon pazarı önemli gelişmelere tanık olsada, halen verimli sıçramaların gerçekleşmediği görülmektedir.Pazardaki rekabet koşullarının henüz arzu edilen seviyeye ulaşamadığı görülmektedir.
Türk Telekom'un genişbant internet alanındaki atılımları dışında bir gelişme gösteremediğinin kanıtları bulunmaktadır.İnternet hususunda da kamuoyunun yoğun tepkisini çeken Telekom'u nasıl günlerin beklediğini hep beraber göreceğiz...
Yazıda eksik ya da yanlış bir nokta görürseniz lütfen bildirin.
Teşekkürler
_hEro
https://www.chip.com.tr/blog/hher ... tirilmesi_4903.html
Yazıyı hazırlarken yararlandığım kaynaklar:
Güncel İktisadi Tartışmalar Sy. 20 ve 23 (Prof. Dr. Mustafa Acar -2004-) http://www.oib.gov.tr/telekom/turk_telekom.htm
http://tr.wikipedia.org/wiki/Türk_Telekom_(şirket)
http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/tr/features/setimes/features/2005/07/19/feature-03
http://www.telepati.com/aralik05/konu2.htm
http://tr.wikipedia.org/wiki/Avea
http://www.calik.com/Sektorler-Medya.aspx
http://www.tk.gov.tr/Yayin/Raporlar/2008/TTAS_ozellesmesonrasigelismelerraporu_V7.pdf
Peki siz bu özelleştirme süreci hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Eksik ya da yanlış hususlar var mıydı ? Varsa sizce bunlar neler ?
Siz olsanız ne yapardınız ?
O dönemde ne yapılsaydı şu anki piyasada rekabet rüzgarları eserdi ?