Oktay Sinanoğlu ile ilgili bir canlandırma yapmam lazım. internetten aradım bulamadım (anısı vb.)
lütfen yardım edin
Oktay Sinanoğlu ile ilgili bir canlandırma yapmam lazım. internetten aradım bulamadım (anısı vb.)
lütfen yardım edin
yardım edecek yok mu?
yada böyle bir ödev alan yok mu?
al sana hazır ödev bidahada kendin iyi araştır normalde yardım etmem böyle şeylere bir sebebim var bana saklı
“BYE BYE TÜRKÇE”
Adlı ünlü eserin ünlü yazarı…
Lutfen yaziyi dikkatle ve sakin kafayla okuyun,
inanin, benzeri bir yaziyi kolay kolay okuyamazsiniz.
1935 yilinda dogdu. Adi Oktay Sinanoglu.
1953/18 yas – Ataturk tarafindan 1928 yilinda kurulmus TED Yenisehir Lisesi’ni burslu olarak okudu ve birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya muhendisligi okumak uzere ABD’ye gitti.
1956/21 yas – ABD Kaliforniya Universitesi, Berkeley Kimya Muhendisligi’ ni birincilikle bitirdi.
1957/22 yas – Massachusetts Institute of Technology’yi (MIT) 8 ayda birincilikle bitirerek Kimya Yuksek Muhendisi oldu.
1960/25 yas – Yale Universitesi’ nde ‘asistant
professor’ (yardimci docent) olarak calismaya basladi.
1961/26 yas – Atom ve molekullerin cok elektronlu kurami ile ‘associate professor’ (docent) ve 50 yildir cozulemeyen bir matematik kuramini bilim dunyasina kazandirarak ‘full professor’ (profesor)unvanini aldi. Bu unvan ile MODERN
UNIVERSITE TARIHININ VE YALE UNIVERSITESI TARIHININ (son 300 yildaki) EN GENC PROFESORU oldu.
1964/29 yas – ODTU’ye danisman profesor oldu.
Yale Universitesi’ nde ikinci bir kursuye daha profesor olarak atandi.
Dunyada yeni kurulmaya baslayan MOLEKULER BIYOLOJI dalinin ilk birkac profesorunden biri oldu (Watson ve Crick sarmal modelindeki dna sarmalinin cozelti icinde o halde nasil durdugunu kesfeden adam – solvofobik kuvvet).
Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’ne uye olarak secildi. Buraya secilen ilk ve tek Turk oldu. Iki defa Nobel’e aday gosterildi. Defalarca Nobel Akademisi’ nin istegi uzerine Nobel’e adaylar gosterdi. Dunyanin sayisiz yerinde sayisiz buluslari ve teoremleri ile ilgili sayisiz konferans verdi. Su anda 67 yasinda 26 yasindan beri devam ettigi Yale Universitesi’ nde Molekuler Biyoloji ve Kimya olmak uzere iki kursude profesor ve son 7 senedir gorev yaptigi Yildiz Teknik
Universitesi’ nde ise Kimya dalinda olmak uzere bir kursude profesor olarak
gorevini surduruyor.
‘…Ben baktim, Turk Bayragi, Ataturk karsimda, cam cerceveli oldugu icin bayragin ustunde kendi yansimami goruyorum.
Icimden yemin ettim, dedim ki:
Gidecegim ve orada soz sahibi olacagim, ondan sonra gelip o namussuzlarla burada ugrasacagim. O zaman anlamistim ki burada kalirsam Amerika’nin kolesi olurum, oraya gidersem Amerika’nin efendisi olur, buraya gelip onlarla daha rahat mucadele ederim. Ve iste bizi gonderdiler. ..’
‘…Hicbir zaman Amerikan vatandasi olmayi dusunmedim. Aklimdan dahi gecmedi. Ben atalarimdan beri Turk kimligimle varim.
Ne yaptiysam o sayede yaptim. Ona buna yaranayim diye degil. Otuz yilda bak milleti ne hale soktular. Simdi de ‘aclikla’
terbiye ediyorlar.
Ayarli basinin kose yazarlarindan biri gecenlerde Avrupa Birligi’ne girmenin yararlarindan diye ‘O zaman bu ay yildizli pasaport ile Avrupa kapilarina gitmenin utancindan kurtulacagim’ diyor. Tanri, bu millete acisin…’
‘…Yildiz Teknik’te kimyada bir takim hanimlar var, beyler var, profesor, docent. Disarida da vardir. Burada da var,entrikalar doner, ona buna kostek olurlar. Birkaci dedikoducu belli odama geliyorlar. Herkeste dahili telefon var. Ankara’ya bile telefon edemiyorsun, bilgisayardan baglanamiyorsun. Bolum baskanlarinin telefonlari vardi onlar da benim yanimda ya. Suraya bir telefon bulun bari dedim. Bilgi cagindayim diyorsunuz daha telefon cagina gelmemissiniz diyorum. Bilgisayara telefonu baglayamiyorsun. Internet yok. Uc dort yil baglanti kurulmadi. Huseyin Afsar’a (bolum baskani) bari bir telefon bulun dedim. Bana direk telefonundan paralel hat cektirdi. Bazen o yokken ariyorlar, telefonu acip sekreteriyim diyorum. Bolumde
iki tane merakli hanim var, ortalikta dolasip dedikodu yapiyorlar. Bunlar bir gun odama geldiler o sirada da telefon caldi. Bu ne dediler. Ben de saf saf telefon dedim.
Ertesi gun geldim, makas attirip kestirmisler, koridordan teli kesmisler. Ben de zannediyorum ki, ben bunlar icin firsatim, oyle konular var ki dunyada herkes gelmis, Yale’de benden ogrenmis; Rusya’sindan, Dogu Bloku’ndan, Avrupa’ sindan. Ben ayaklarina gelmisim, yeni birsey ogrenin, yapin. Yok.
Ozel ders actik, yepyeni seyleri dunyada ilk defa anlatiyorum, disarda
herkesin benden ogrenmek istedigi seyleri Turkiye’de Turkce anlatiyorum.
Alakasi olmayan, fizikten matematikten insanlar geliyor, asil gelmesi gerekenler yok!..’
‘…ABD icinden cok gocmus bir ulkedir, tabii pat diye gocmez, arada bir
canlanir, tekrar bir seyler olur ama icinden cok zayif taraflari vardir.
Dunyada en buyuk borcu olan devlet mesela. Ic ve dis.
Ama bir devingen tarafi vardir, arada birsey
cikarirlar bir sene oyle idare ederler, sonra yine inise gecerler. Oyle pek gorundugu gibi bir guc degildir…’
‘…GENCLER, Turkiye’ de adet haline gelmis gostermelik islerden kacinin.
Sirf universite bitirdi desinler diye, ananiz babaniz Amerika’da mastir yapti diye ogunebilsin diye yuksekogrenime gitmeyin.
Sonunda ancak kendinizi kandirirsiniz. Temel gayeleriniz, kendinizin ufak cikarlari otesinde, kendiniz disinda, bu ulke, bu ulus, Turk dunyasi, Avrasya, insanlik icin olsun. Yuksek hedefleriniz icin calisin. O zaman, kendi durumunuz da kendiliginden duzelecektir. Maddiyat ve maneviyati dengeleyin. Formulunuz ‘bilim’ + ‘gonul’dur. Bu iki kanadin biri eksik olursa ne kendinize ne de insanliga hayriniz dokunur. Gundelik siyaset, cikar gruplari, disardan gudumlu gizli veya acik ‘cemiyet’lerden uzak durun. Ataturk’un dediklerini bol bol okuyun, onlari iste bu gunler icin demis,
yazmis. Turkiye’nin serefli, refahli, itibarli ve bagimsiz gelecegi icin Ataturk yolumuzu cizmistir.
Dis ulkelerden, onlarin yerli kuyruklarindan medet ummayin.
Gayeleri bize yardimci olmak degil, Turk adini tarihten silmektir.
Dunyanin neresinde olursaniz olun, kimliginizi, Turk dilini, Turk tarih ve
kultur bilincini, binlerce yillik gelenegini kaybetmeyin. Dis ulkelerde ne
kadar kimliginizi korursaniz yabancilar da size o kadar itibar edecektir.
Baskasini taklit etmeyin. Kendi yolunuzu cizip azimle yuruyun. O zaman
herkes sonradan sizi taklit edecektir. Egitimde once bir meslek, gercek bir
beceri, bir altin bilezik sahibi olmaya bakin. Ne yaparsaniz yapin en iyisini yapin. Siyasetcinin bilimcinin en kotusu olunacagina tamircinin parmakla gosterilen en iyisi olmak yegdir.
Bulabilirseniz Turk okuluna, egitimin Turkce verildigi okullara gidin.
Konulara merak sarin, not icin calismayin.
O meslekte yararli olacak bir yabanci dili ogrenin.
Bulbul gibi konusup yabancidan ayirt edilemez hale gelmek hic sart degil.
Unutmayin ki Turk olmak bir kafa gonul isidir. Turk kulturuyle, diliyle, ata sevgisiyle Turk’tur. Soy sop meselesi karistirarak, o herseyimizi borclu oldugumuz serefli atalarimizi karalamaya calisan ic dusmanlarin kitaplarina, yaygaralarina kulak asmayin. Kultur genleri, irk genlerinden daha onemlidir. Vatani, milleti icin her turlu fedakarliga hazir bir taban gerekiyor. Bu taban son elli yilda hayli eritilmis, kafasi, gonlu karistirilmis, birbirine dusen kesimler, disa bagimli sahte aydinlar, icinde vataninin gelecegini dusunmeyen, daha da acisi vurdum-duymazlasmis kalabaliklar olusturulmustur. Bu durumda gercek bir onder cikabilse bile basarili olma sansi pek azdir. Simdi yapilacak is
hizla bu toplumun yeniden kaynasmasina, bilinclesmesine, vatanini,
milletini kendisinden once dusunen insanlarin
cogalmasina onayak olmaktir.
Turkiyeyi tekrar Kuvayi Milliye ruhu, Ataturk ruhu kurtaracaktir. ..’
OKTAY SINANOGLU, kimdir bu adam?
‘…bizi 17 yasimizda apar topar zorla Amerika’ya gonderdiler; cirkin bir gaye ile, ‘devsirme’ olalim diye gonderdiler; cok sukur olmadik!..’ Diyen adam bu.
Amerikanin tepesine oturan, dunya bilim cevrelerinin pesinde kostugu adam bu. Dokuntulerini toplayanlarin Nobel aldigi adam bu iste.
Isaret ettiginin Nobel aldigi adam bu iste. Yale Universitesi’ ni, Amerika’yi alt ust etmis, modern universite tarihine adini yazdirmis adam bu iste. Bu adam bizim. Bu adam bizi dusunuyor, bizi sayikliyor, geceleri uyuyamiyor ulkesi icin, insanlari icin ve biz bu adami tanimiyoruz. Cunku tanimamiza izin vermediler. Bu adama 10 kere hakettigi halde Nobel bile vermediler cunku bize gereken bir kivilcimdi bu. Goreceksiniz ki istediginiz kivilcim orada var.
Goreceksiniz ki hala ve her zaman bu ulke icin gercekci bir umut var. Goreceksiniz ki ne varsa bizde var, ruh var, gonul var, gorunmeyen bir bag var.Onlarda olmayan bir sey var, sonradan kazanilamayacak birseyler var… Goreceksiniz ve uzuleceksiniz, ne yurtseverler var bizden; ne dahiler var… Ne sesi var ne sedasi var…
Canim Turkiye’ m, donuyla birlikte bes para etmez, sefil, sozum ona
mankenlerin hayatini ezbere bil ama Oktay Sinanoglu’ nu tanima.
Canim Turkiye’ m, televoleyi kacirma, unluler ciftligini kacirma ama bu
adami kacir!
Canim Turkiye’ m, pastanelere ‘patiseri’, lokantalara, ‘restaurant’ ,magazalara ’shop’ yazmaya devam et. D&R yaz sonra da Tarzanca, iletisim kurulamaz ingilizcenle ‘dienar’ diye oku.
Canim Turkiye’ m, tepeden tirnaga, sat ulkeni, dilini, degerlerini sat, kendi degerlerini asagila, nasil olsa onlarinki daha iyidir. Sana laf edene
ise ‘fasist’ de, ‘milliyetci’ de, ’sagci’ de, ’solcu’ de, ‘komunist’ de, ‘dinci’ de, de oglu de.
Ama sakin ‘YURTSEVER’ deme!
Bu e-postayi yollayabildiginiz kadar kisiye yollarsaniz, benden 1 kurus
alamazsiniz. Sansinizin bundan sonra acilacagini da garanti edemem.
Yolladiginiz adam basina Amerikan dolari da alamazsiniz. Bizler bu ulkenin son sansiyiz…
al sana hazır ödev bidahada kendin iyi araştır normalde yardım etmem böyle şeylere bir sebebim var bana saklıteşekkürler ,“BYE BYE TÜRKÇE”
Adlı ünlü eserin ünlü yazarı…
Lutfen yaziyi dikkatle ve sakin kafayla okuyun,
inanin, benzeri bir yaziyi kolay kolay okuyamazsiniz.1935 yilinda dogdu. Adi Oktay Sinanoglu.
1953/18 yas – Ataturk tarafindan 1928 yilinda kurulmus TED Yenisehir Lisesi’ni burslu olarak okudu ve birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya muhendisligi okumak uzere ABD’ye gitti.
1956/21 yas – ABD Kaliforniya Universitesi, Berkeley Kimya Muhendisligi’ ni birincilikle bitirdi.
1957/22 yas – Massachusetts Institute of Technology’yi (MIT) 8 ayda birincilikle bitirerek Kimya Yuksek Muhendisi oldu.
1960/25 yas – Yale Universitesi’ nde ‘asistant
professor’ (yardimci docent) olarak calismaya basladi.1961/26 yas – Atom ve molekullerin cok elektronlu kurami ile ‘associate professor’ (docent) ve 50 yildir cozulemeyen bir matematik kuramini bilim dunyasina kazandirarak ‘full professor’ (profesor)unvanini aldi. Bu unvan ile MODERN
UNIVERSITE TARIHININ VE YALE UNIVERSITESI TARIHININ (son 300 yildaki) EN GENC PROFESORU oldu.
1964/29 yas – ODTU’ye danisman profesor oldu.
Yale Universitesi’ nde ikinci bir kursuye daha profesor olarak atandi.
Dunyada yeni kurulmaya baslayan MOLEKULER BIYOLOJI dalinin ilk birkac profesorunden biri oldu (Watson ve Crick sarmal modelindeki dna sarmalinin cozelti icinde o halde nasil durdugunu kesfeden adam – solvofobik kuvvet).
Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’ne uye olarak secildi. Buraya secilen ilk ve tek Turk oldu. Iki defa Nobel’e aday gosterildi. Defalarca Nobel Akademisi’ nin istegi uzerine Nobel’e adaylar gosterdi. Dunyanin sayisiz yerinde sayisiz buluslari ve teoremleri ile ilgili sayisiz konferans verdi. Su anda 67 yasinda 26 yasindan beri devam ettigi Yale Universitesi’ nde Molekuler Biyoloji ve Kimya olmak uzere iki kursude profesor ve son 7 senedir gorev yaptigi Yildiz Teknik
Universitesi’ nde ise Kimya dalinda olmak uzere bir kursude profesor olarak
gorevini surduruyor.‘…Ben baktim, Turk Bayragi, Ataturk karsimda, cam cerceveli oldugu icin bayragin ustunde kendi yansimami goruyorum.
Icimden yemin ettim, dedim ki:Gidecegim ve orada soz sahibi olacagim, ondan sonra gelip o namussuzlarla burada ugrasacagim. O zaman anlamistim ki burada kalirsam Amerika’nin kolesi olurum, oraya gidersem Amerika’nin efendisi olur, buraya gelip onlarla daha rahat mucadele ederim. Ve iste bizi gonderdiler. ..’
‘…Hicbir zaman Amerikan vatandasi olmayi dusunmedim. Aklimdan dahi gecmedi. Ben atalarimdan beri Turk kimligimle varim.
Ne yaptiysam o sayede yaptim. Ona buna yaranayim diye degil. Otuz yilda bak milleti ne hale soktular. Simdi de ‘aclikla’
terbiye ediyorlar.
Ayarli basinin kose yazarlarindan biri gecenlerde Avrupa Birligi’ne girmenin yararlarindan diye ‘O zaman bu ay yildizli pasaport ile Avrupa kapilarina gitmenin utancindan kurtulacagim’ diyor. Tanri, bu millete acisin…’‘…Yildiz Teknik’te kimyada bir takim hanimlar var, beyler var, profesor, docent. Disarida da vardir. Burada da var,entrikalar doner, ona buna kostek olurlar. Birkaci dedikoducu belli odama geliyorlar. Herkeste dahili telefon var. Ankara’ya bile telefon edemiyorsun, bilgisayardan baglanamiyorsun. Bolum baskanlarinin telefonlari vardi onlar da benim yanimda ya. Suraya bir telefon bulun bari dedim. Bilgi cagindayim diyorsunuz daha telefon cagina gelmemissiniz diyorum. Bilgisayara telefonu baglayamiyorsun. Internet yok. Uc dort yil baglanti kurulmadi. Huseyin Afsar’a (bolum baskani) bari bir telefon bulun dedim. Bana direk telefonundan paralel hat cektirdi. Bazen o yokken ariyorlar, telefonu acip sekreteriyim diyorum. Bolumde
iki tane merakli hanim var, ortalikta dolasip dedikodu yapiyorlar. Bunlar bir gun odama geldiler o sirada da telefon caldi. Bu ne dediler. Ben de saf saf telefon dedim.
Ertesi gun geldim, makas attirip kestirmisler, koridordan teli kesmisler. Ben de zannediyorum ki, ben bunlar icin firsatim, oyle konular var ki dunyada herkes gelmis, Yale’de benden ogrenmis; Rusya’sindan, Dogu Bloku’ndan, Avrupa’ sindan. Ben ayaklarina gelmisim, yeni birsey ogrenin, yapin. Yok.Ozel ders actik, yepyeni seyleri dunyada ilk defa anlatiyorum, disarda
herkesin benden ogrenmek istedigi seyleri Turkiye’de Turkce anlatiyorum.Alakasi olmayan, fizikten matematikten insanlar geliyor, asil gelmesi gerekenler yok!..’
‘…ABD icinden cok gocmus bir ulkedir, tabii pat diye gocmez, arada bir
canlanir, tekrar bir seyler olur ama icinden cok zayif taraflari vardir.Dunyada en buyuk borcu olan devlet mesela. Ic ve dis.
Ama bir devingen tarafi vardir, arada birsey
cikarirlar bir sene oyle idare ederler, sonra yine inise gecerler. Oyle pek gorundugu gibi bir guc degildir…’‘…GENCLER, Turkiye’ de adet haline gelmis gostermelik islerden kacinin.
Sirf universite bitirdi desinler diye, ananiz babaniz Amerika’da mastir yapti diye ogunebilsin diye yuksekogrenime gitmeyin.
Sonunda ancak kendinizi kandirirsiniz. Temel gayeleriniz, kendinizin ufak cikarlari otesinde, kendiniz disinda, bu ulke, bu ulus, Turk dunyasi, Avrasya, insanlik icin olsun. Yuksek hedefleriniz icin calisin. O zaman, kendi durumunuz da kendiliginden duzelecektir. Maddiyat ve maneviyati dengeleyin. Formulunuz ‘bilim’ + ‘gonul’dur. Bu iki kanadin biri eksik olursa ne kendinize ne de insanliga hayriniz dokunur. Gundelik siyaset, cikar gruplari, disardan gudumlu gizli veya acik ‘cemiyet’lerden uzak durun. Ataturk’un dediklerini bol bol okuyun, onlari iste bu gunler icin demis,
yazmis. Turkiye’nin serefli, refahli, itibarli ve bagimsiz gelecegi icin Ataturk yolumuzu cizmistir.
Dis ulkelerden, onlarin yerli kuyruklarindan medet ummayin.Gayeleri bize yardimci olmak degil, Turk adini tarihten silmektir.
Dunyanin neresinde olursaniz olun, kimliginizi, Turk dilini, Turk tarih ve
kultur bilincini, binlerce yillik gelenegini kaybetmeyin. Dis ulkelerde ne
kadar kimliginizi korursaniz yabancilar da size o kadar itibar edecektir.Baskasini taklit etmeyin. Kendi yolunuzu cizip azimle yuruyun. O zaman
herkes sonradan sizi taklit edecektir. Egitimde once bir meslek, gercek bir
beceri, bir altin bilezik sahibi olmaya bakin. Ne yaparsaniz yapin en iyisini yapin. Siyasetcinin bilimcinin en kotusu olunacagina tamircinin parmakla gosterilen en iyisi olmak yegdir.
Bulabilirseniz Turk okuluna, egitimin Turkce verildigi okullara gidin.
Konulara merak sarin, not icin calismayin.O meslekte yararli olacak bir yabanci dili ogrenin.
Bulbul gibi konusup yabancidan ayirt edilemez hale gelmek hic sart degil.
Unutmayin ki Turk olmak bir kafa gonul isidir. Turk kulturuyle, diliyle, ata sevgisiyle Turk’tur. Soy sop meselesi karistirarak, o herseyimizi borclu oldugumuz serefli atalarimizi karalamaya calisan ic dusmanlarin kitaplarina, yaygaralarina kulak asmayin. Kultur genleri, irk genlerinden daha onemlidir. Vatani, milleti icin her turlu fedakarliga hazir bir taban gerekiyor. Bu taban son elli yilda hayli eritilmis, kafasi, gonlu karistirilmis, birbirine dusen kesimler, disa bagimli sahte aydinlar, icinde vataninin gelecegini dusunmeyen, daha da acisi vurdum-duymazlasmis kalabaliklar olusturulmustur. Bu durumda gercek bir onder cikabilse bile basarili olma sansi pek azdir. Simdi yapilacak is
hizla bu toplumun yeniden kaynasmasina, bilinclesmesine, vatanini,
milletini kendisinden once dusunen insanlarin
cogalmasina onayak olmaktir.
Turkiyeyi tekrar Kuvayi Milliye ruhu, Ataturk ruhu kurtaracaktir. ..’OKTAY SINANOGLU, kimdir bu adam?
‘…bizi 17 yasimizda apar topar zorla Amerika’ya gonderdiler; cirkin bir gaye ile, ‘devsirme’ olalim diye gonderdiler; cok sukur olmadik!..’ Diyen adam bu.
Amerikanin tepesine oturan, dunya bilim cevrelerinin pesinde kostugu adam bu. Dokuntulerini toplayanlarin Nobel aldigi adam bu iste.
Isaret ettiginin Nobel aldigi adam bu iste. Yale Universitesi’ ni, Amerika’yi alt ust etmis, modern universite tarihine adini yazdirmis adam bu iste. Bu adam bizim. Bu adam bizi dusunuyor, bizi sayikliyor, geceleri uyuyamiyor ulkesi icin, insanlari icin ve biz bu adami tanimiyoruz. Cunku tanimamiza izin vermediler. Bu adama 10 kere hakettigi halde Nobel bile vermediler cunku bize gereken bir kivilcimdi bu. Goreceksiniz ki istediginiz kivilcim orada var.
Goreceksiniz ki hala ve her zaman bu ulke icin gercekci bir umut var. Goreceksiniz ki ne varsa bizde var, ruh var, gonul var, gorunmeyen bir bag var.Onlarda olmayan bir sey var, sonradan kazanilamayacak birseyler var… Goreceksiniz ve uzuleceksiniz, ne yurtseverler var bizden; ne dahiler var… Ne sesi var ne sedasi var…Canim Turkiye’ m, donuyla birlikte bes para etmez, sefil, sozum ona
mankenlerin hayatini ezbere bil ama Oktay Sinanoglu’ nu tanima.
Canim Turkiye’ m, televoleyi kacirma, unluler ciftligini kacirma ama bu
adami kacir!Canim Turkiye’ m, pastanelere ‘patiseri’, lokantalara, ‘restaurant’ ,magazalara ’shop’ yazmaya devam et. D&R yaz sonra da Tarzanca, iletisim kurulamaz ingilizcenle ‘dienar’ diye oku.
Canim Turkiye’ m, tepeden tirnaga, sat ulkeni, dilini, degerlerini sat, kendi degerlerini asagila, nasil olsa onlarinki daha iyidir. Sana laf edene
ise ‘fasist’ de, ‘milliyetci’ de, ’sagci’ de, ’solcu’ de, ‘komunist’ de, ‘dinci’ de, de oglu de.Ama sakin ‘YURTSEVER’ deme!
Bu e-postayi yollayabildiginiz kadar kisiye yollarsaniz, benden 1 kurus
alamazsiniz. Sansinizin bundan sonra acilacagini da garanti edemem.Yolladiginiz adam basina Amerikan dolari da alamazsiniz. Bizler bu ulkenin son sansiyiz…
Yığınla sonuç var: http://www.google.com.tr/search? ... %9Flu&meta=&aq=f&oq=
Nasıl bulamıyorsunuz ben anlamıyorum. Çok değerli bir hocadır ve hakkında da yğınla doküman var...
Yığınla sonuç var: http://www.google.com.tr/search? ... %9Flu&meta=&aq=f&oq=süleyman abi ;
Nasıl bulamıyorsunuz ben anlamıyorum. Çok değerli bir hocadır ve hakkında da yğınla doküman var...hayatı, yazdığı kitapları, aldığı ödüllleri(unvanları) vs. yazdım. bir tek anısı kalmıştı ki onuda hallettik.
hocaya anısı yok dedik. bizde sözlerini bulup okuduk :D güzel de oldu
secman 'ın yazdıklarınız bazılarını yazdık
buradan katılanlara teşekkürler