Hepinizin bildiği gibi güzel Türkçemiz giderek yozlaşmaya başladı.Dilimizde bir çok yabancı kelime bulunuyor,bu bir yozlaşmamıdır yoksa bir zenginlikmidir orası tartışılır ancak benim düşüncem bunun bir yozlaşma olduğudur.Her yıl Dünyada ortalama 6 adet dil ölüyor.Bu çok üzücü bir durum sanırım.Türkçemizin bu dillere katılmasını istemeyiz herhalde;işte bu yüzden bu konuyu açma gereği duydum.Aşağıya günümüzde Türkçemizde bulunan yabancı kelimelerin Türkçe karşılıklarını vereceğim.Günlük hayatımızda elimizden geldiğince bu kelimeleri kullanmaya çalışalım.
anekdot : hikayecik veya fıkra
anestezi: uyuşturmak
amblem: belirtke
akustik: yankı bilimi, yankılanım
adaptasyon: uyum
activite: etkinlik
absürt:saçma
abone: üye
aksiyon: hareket
adaptör : uyarlayıcı
agresif : sinirli
ambiyans: ortam
analiz: çözümleme
animasyon : canlanma, çizgi film
animatör : canlandırıcı, sunucu, çizgi film yapımcısı
ankesörlü telefon: kutulu telefon
anons etmek: duyurmak
antipati : sevimsizlik, soğukluk, ısınamama
antre : giriş
aperitif : ön içki
aranjman : düzenleme
argüman : kanıt, delil
arkeolog : kazı bilimci.
arkeoloji : kazı bilimi
aroma : hoş koku
arometrapi : koku tedavisi
asist : yardım , yardımcı
asparagas : şişirme haber
aşağılık kompleksi : aşağılık duygusu.
aut :dış
avans : öndelik
bandrol : Denetim pulu veya denetim bağı
bariyer : engel
barkod : Çizgi im
baz : temel, taban
blender : karıştırıcı
blokaj : tutmak, durdurmak
bodyguard :koruma.
branş : dal, şube, kol
bungee-jumping :zıp zıp atlama.
by-pass : İngilizce
damar aktarma
center: merkez
chat : sohbet etmek
check-up : tam bakım.
clip, clip kart : varlık kartı
cv: özgeçmiş
çip :. yonga
data: veri
dart : oklama
deep-freeze : derin dondurucu
defans : savunma
dejenerasyon : yozlaşma
dekolte : açık veya açık giysi
dekont: hesap belgesi
departman : bölüm; eyalet; bakanlık
deplâsman : yer
deplâsmana çıkmak : yabancı sahaya çıkmak
depresyon:ruh çöküntüsü
detone (olmak) :perdesizleşmek, perdesi bozulmak(müzik)
devalüasyon : değer düşürme
dijital : sayısal
dinamo: sürükleyici,güç kaynağı
disk : teker
disket : tekercik
diskjokey : teker çalarlık
disk-player : teker çalar
distribütör : dağıtıcı
diyetisyen :beslenme uzmanı
dizayn : tasarım
doping :uyarıcı
döküman: belge
dsiver: sürücü
dublâj : seslendirme
duble : çift
dubleks : iki katlı
editör : yayımcı
efekt : sesleme, etkileme
efor: çaba
ekarte etmek : elemek, saf dışı bırakmak
ekipman : takım, donanım
ekoloji : çevre bilimi
eksantrik : tuhaf
ekstre : hesap özeti
ekstrem : aşırı, uç
e-mail : ileti
emisyon : sürüm
empati : duygudaşlık
empoze etmek: dayatmak
empoze etmek :dayatmak
endeksli : ayarlı, bağlı
endoskop : içgörür
endoskopi : iç görüm.
enfeksiyon : iltihap
enflâsyon : para şişkinliği
enformasyon: bilgilendirme
enjeksiyon : iğne vurma
enstrüman : çalıgı aleti
enstrümantal : sözsüz.
entegrasyon : bütünleşme, uyum
entegre olmak: bütünleşmek
etap : basamak
euro : avro
eyeliner : göz kalemi
faks : belgegeçer. (kısaltması: belgeç)
fantom: karıştırıcı
farmakoloji : ilâç bilimi
fastfood : hızlı yemek
faul : hata.
feedback: geri bildirim
fenomen: görüngü (şaşılacak şey,olay)
figürasyon : biçimleme
filtre : süzek
final : sonuç, sonuç karşılaşması
finansman : para desteği
finansal : malî.
finansör : para destekçisi, malî destekçi.
first lady: başhanımefendi.
fitness center : sağlıklı yaşam merkezi
fizibilite : uygulanabilirlik.
fizyoterapi : fizik tedavi
fizyoterapist : fizik tedavi uzmanı.
flâş : çakıntı.
formasyon : biçimlenme.
format : boyut bilgisaya için biçim, biçimlemek
formel-enformel :resmi-resmi olmayan; biçimsel - biçimsel olmayan
fotokopi : tıpkıçekim
fragman : parça
frikik : serbest vuruş.
gala : ön gösterim
garnitür : yanlık (yiyecekte), bezenti (giyecekte)
gastroskop : midegörür
gastroskopi : mide görüm.
global : küresel, dünya çapında
go-kart : sürsür
grup: kurul
guard : oyun kurucu
hacker : kırıcı
hakem triosu : hakem ve yardımcı hakemler
halüsinasyon : sanrı, varsanım
happy-hour : indirim saatleri
hat-trick : üçleme
hidrolog : su bilimci.
hidroloji : su bilimi
hijyen : sağlık bilgisi, sağlığa uygunluk
hijyenik : sağlığa uygun, sağlıklı, sıhhî.
hit : gözde
hiperaktif: çok hareketli
holigan : serseri, hayta.
IQ : zekâ düzeyi (kısaltması: ZD)
ıskonto : indirim
ice-tea : buzlu çay
idol : put, mini put
illegal: yasadışı
illüstrasyon : bezeme, resimleme
illüstratör: bezeyici, resimleyici
illüzyon : göz bağcılık, yanılsama, yanılmaca
imitasyon: taklit
in (olmak) : tutulmak
indikatör : gösterge
inisiyatif : öncelik, üstünlük.
interaktif: etkileşimli
internet : genel ağ
italik : eğik (yazı), yatık (yazı)
izolâsyon : yalıtma, yalıtım
jakoben : tepeden inmeci.
jakuzi : sağlık havuzu
jenerasyon : kuşak, nesil
jenerik : tanıtımlık, tanıtma yazısı
jeolog : yer bilimci.
jeoloji :yer bilimi
jeomorfolog : yüzey bilimci.
jet-ski : su kızağı
jogging : koşmaca.
kampus : yerleşke
kamuflâj : gizleme.
kaos : kargaşa, karışıklık.
karambol karmaşa.
kariyer: meslek, uzmanlaşma.
kariyer yapmak: meslekte yükselmek, uzmanlaşmak.
karizma : büyüleyici özellik
karting : sürsürcülük, sürsür yarışı
kartvizit : tanıtma kartı
kemoterapi : kimyasal (kimyevî) tedavi
kliklemek : tıklamak
klip : görüntüleme, görümsetme
klonlamak : tıpkılamak
koç : çalıştırıcı.
kodifikasyon : düzenleme
kokpit : pilot köşkü
kolâj : kesyap
kombinasyon : birleşim
kombine : birleşik, toplu
kompakt disk (kısaltması: CD) : yoğun teker (kısaltması: YT).
kompleks : karmaşık. Ruh bilimi dalı için ruh karmaşası.
komplikasyon : karışıklık. Tıp için yan etki, karmaşa, istenmeyen durum.
komplo : tuzak
komünikasyon: iletişim
konfigürasyon : yapılandırma
kongre : kurultay.
konsantrasyon : yoğunlaşma
konsept : kavram
konteyner : taşımalık
kornere çıkmak : Futbol, hentbol, su topu vb. köşeye çıkmak.
kod : im
kota : (ayrılan pay, kontenjan). ülüş.
kreasyon : yaratım.
kreatif - kreatör : yaratımcı.
kriter :: ölçüt, kıstas
kronometre : süreölçer
kulvar : spor için şerit, mecaz için yol, çizgi
kupür : kesik
kümülâtif : katlanmış, birikmiş
lâbirent : dolambaç mecazlı kullanımlarda karmaşık
laptop : dizüstü bilgisayarı. kısaltılmışı: dizüstü
laser-disc : ışıklı teker
lânse etmek : öne sürmek
laptop: diz üstü
liberasyon : serbestlik
Light: hafif, yağsız
light erkek : Kılıbık.
likit :sıvı.
limit : sınır
link : ilişim
lisans : yetki belgesi Ticaret ve spor alanında izin belgesi, eğitimde ise yetkinlik
lisans tezi: bitirme tezi
ön lisans: ön yetkinlik
yüksek lisans: üst yetkinlik
literatür : edebiyat
lobi : dalan. (Azerice)
logo : ayırmaç.
lojistik : donanım
Genelkurmay Lojistik Dairesi Başkanlığı: Ge-nelkurmay
Donanım Dairesi Başkanlığı.
Lojistik Komutanlık: Donanım Komutanlığı.
lokal : yerel, mahallî
lokal anestezi:sınırlı uyuşturma
maç : karşılaşma
makro geniş, büyük.
makro açı : geniş açı.
maksimum (maksimal) : doruk, doruk noktası, en çok, en üst, en yüksek.
maraton : uzun koşu
marjinal : sıra dışı
markaj : (sporda)(adam) tutma, gölgeleme.
market : satış merkezi.
masaj : ovma, gevşetme
maskot : uğur, uğurluk
masör : ovucu, gevşetici.
matine : gündüzlük
meditasyon : derin düşünme
medya : iletişim araçları, iletişim ortamı.
mega : dev, devasa, muazzam
menajer : yürütücü.
metamorfoz : başkalaşma veya değişme.
metraj : uzunluk
kısa metrajlı film: kısa süreli film
metro : yeraltı (treni)
metropol : ana kent
mikro : dar, küçük.
mikser : çırpıcı
milenyum : binyıl
minimal seviye : en küçük seviye.
minimize etmek: en aza indirmek
minimum (minimal) : en az, en alt, en düşük, en küçük
misyon : (özel) görev, amaç
modem : çevirge
modül : parça
modüler sistem : parçalı sistem.
monitör : ekran, spor alanında yetiştirici
monopol: tekel
monoton: tekdüze
montaj : takyap , kurgu
motivasyon : istek, isteklendirme
mouse : fare
mönü : yemek listesi
multimedya : çoklu ortam
network : bilişim ağı
no-frost : karlanmaz.
nostalji : sıla özlemi.
nostaljik : özlemli.
notebook : el bilgisayarı
nötr : yansız, tarafsız.
nüans : çalar, ince ayrım.
obsesif : takıntılılı.
obsesyon : takıntı
ofsayt : açığa düşme.
on-line : çevrim içi.
Optimum: en uygun, en iyi
oryantasyon : alıştırma, uyum
otomasyon :, kendiişlerlik
otomatik: kendiişler
out (olmak) : tutulmamak, tutulmaz olmak.
outlet center : fabrika satış merkezi
ötanazi: ölme hakkı
panel :: açık oturum.
Pankart: uranlık.
panorama : genel görünüm.
panoramik : genel görünümlü.
paparazzi : olay fotocu.
paradigma değerler dizisi
paradoks : çelişki, aykırılık, saçmalık.
parametre : değişken (sayı).
parkur : koşu yolu , koşmalık
partikül :parçacık
partner : eş, ortak, arkadaş.
part-time: yarım gün.
pasör : pasçı
paten : kaymalık
patnt : buluş belgesi
patentine almak : tekeline almak.
patentli : buluşlu.
pedal : ayakça
peeling : Soyum, deri soyma.
penaltı : ceza vuruşu.
performans : başarım.
periyodik : devirli, dönemli
periyot : dönem, devir
perspektif : bakış açısı.
Resimdeki anlamı için derinlik
plâket : onurluk
plâse : yerinde (vuruş)
plâsman : yatırım
plâtform :alan.
play-back : söylemseme
polemik : söz dalaşı, dalaşma.
popülâsyon : nüfus
popüler : tutulan, (halkça) tutulmuş.
popülist : halkçı
popülizm : halkçılık
portföy : cüzdan, para cüzdanı, para çantası.
poşet : torba
pozison : durum.
pragmatik: faydacı, yararcı.
pragmatizm: faydacılık, yararcılık.
pratisyen : düz hekim
prefabrik : kurma
prefabrik ev : kurma ev.
pres : baskı.
prestij : saygınlık, itibar
prezantabl : eli yüzü düzgün, gösterişli.
printer : yazıcı
prodüksiyon : yapım
prodüktör : yapımcı.
profil : görüntü, görünüş, yandan görünüş
projeksiyon : matematikte iz düşümü, ekonomide kestirim, fizikte ve sahnede yansıtım
projektör : ışıldak
promosyon : ilerleme, yükselme; artırma, çoğaltma. "gazetelerin satışlarını artırmak üzere başvurdukları armağan kampanyaları" anlamı için özendirme.
prosedür : izlek.
prospektüs : tanıtmalık, tarife
protez : takmalık
protokol: tören düzeni, öncelik sırası.
provokasyon : kışkırtma.
provokatör : kışkırtıcı.
provoke etmek : kışkırtmak.
puzzle : yapboz.
radikal : köklü, kökten, köktenci
radikalizm : köktencilik
radyoterap : ışın tedavisi
radyoterapist : ışın tedavi uzmanı.
rafting : salcılık, sal yarışı.
rant : getirim.
rantabl : verimli, getirimli.
rating : değerlendirme, takdir.
reel : gerçek
reenkarnasyon :ruh göçü
referandum : halk oylaması
referans : gönderme, kaynak, yeterlik belgesi" referans mektubu için tavsiye mektubu; ilim alanı için kaynak, kaynak gösterme; borsadaki referans çizgisi için gösterge çizgisi
refüj : orta kaldırım
rehabilitasyon : iyileştirme
rekreasyon : eğlendinlen alanı
remix : bindirim
resepsiyon : kabul yeri.
restorasyon : yenileme ,onarım
revize etmek : düzeltmek, yenilemek.
rezidans : konut
rezonans : tınlaşım
ribaunda çıkmak : dönen topa çıkmak.
ribaunt : dönen top
ribaunt almak : dönen topu kapmak.
rölantide : askıda, yavaşlatılmış.
rölanti oynamak : (oyunu) ağırdan almak.
rövanş : ikinci karşılaşma.
sabotaj : baltalama
sansasyon: dalgalanma
sansasyonel: dalgalandırıcı.
santrifüj : merkezkaç
sauna buharlı hamam
seans oturum
self-srvis : seçal.
seminer : toplu çalışma.
sempati : yakınlık, cana yakınlık, sevimlilik.
sempati duymak : kanı kaynamak.
sempatik : sevimli, cana yakın.
sempozyum : bilgi şöleni.
sendrom: hastalık tablosu. Mecaz anlamı için “sıkıntı”
sensor : duyar
sezon : mevsim.
Sinerji: görevdeşlik
single : tekli.
sit-com : durum güldürüsü (kısaltması: durgül).
skeç : oyunca
skor : durum, sonuç
slogan : uran
smaç : çivileme, küt inme
sofistike : Felsefe için “yanıltıcı.” Teknoloji için “karmaşık”
Aşağılayıcı, kötüleyici anlam için: “bilmiş”
solâryum : güneş odası
spekülâsyon : düşüntü
spekülâtif : Ticarî anlam için: havadan, açıktan.
Soyut anlamı için “düşüntülü”
sponsor : destekleyici.
spot : peşin.
spot lâmbası : ışıntı lâmbası.
stabil : oturmuş, istikrarlı, sabit.
stabilize : oturtulmuş, sabitleştirilmiş.
stand-up : sözçatar
stant : sergilik
steril : arınık
stilist: giyimçizer
strapless : askısız
stres : gerginlik
süpermarket, hipermarket, grosmarket : satış sarayı, ulu pazar.
süpervizör : üst denetçi
şov : gösteri
şovmen : gösteri adamı
tabldot : seçmesiz yemek.
taca çıkmak : yana çıkmak.
taç : yan.
taç atmak (atışı yapmak) : yan atışı yapmak.
taç çizgisi : yan çizgisi.
talk şov : söz gösterisi.
tempo : gidiş, hız. Müzikteki tempo için “vuruş”
terapi : tedavi
test etmek : denemek, ölçmek.
tiraj : baskı sayısı
tomografi : kesityazar (belgesi) ve bilgisayarlı kesityazar (kısaltması BK)
transparan : saydam , şeffaf
travma : tıp için “vuruk, incinme” psikoloji için “sarsıntı”
trend : eğilim.
tripleks : üç katlı.
türbülâns : hava burgacı .
üniversite: evrenkent
ütopya : hayal
vantilâtör : havalandırıcı
VCD (Video Compakt Disk) : görüntülü yoğun disk (kısaltması : GYD)
versiyon : biçimleme, sürüm
viraj : dönemeç
viyadük : köprü yol.
vize sınavı: ara sınav
vizyon : gösterim; mecaz anlam için “geniş görüşlülük”
vokal : seslik
vokalist : seslikçi
walkman : gezerçalar, yürürçalar
web : ağ
workshop: fikir üretme toplantısı
zaping : geçgeç.
monitör:göstergeç
Yazı bana aittir.Kelimeler internetten kopyala-yapıştır yöntemiyle alınmıştır.
Konuyu açabileceğim bir bölüm bulamadığımdan konu dışına açtım.
NOT:KONUYA SİYASİ BİR YÖN VERMEYE ÇALIŞMAYINIZ.