Zetinyağının İnsan Sağlığı ve Beslenmesindeki Önemi
Zeytinyağı; vücut için gerekli ancak sentez edilemeyen temel yağ asitleri ile sadece yağda eriyebilen E vitamininin kaynağını oluşturması ve yüksek kalori değeri (16 ml zeytinyağı 120 kalori içermektedir) yanı sıra, meyve suyu gibi natürel tüketilebilen tek yağ olma özelliği ve kendine has renk, koku, tat ve aromasıyla insan beslenmesinde çok önemli bir konuma sahiptir.
Zeytinyağının başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere sindirim sistemi, kemik yapısı beyin ve sinir dokuları üzerinde çok önemli fonksiyonları bulunmaktadır.
Zeytinyağı, kalp-damar hastalıklarında temel risk faktörü olan kolesterolün, damar tıkanıklığına yol açan "LDL" bileşenini azaltıcı rol oynarken, yararlı ve koruyucu olan "HDL" bileşenini değiştirmez. Bu özelliği ile kalp sağlığı açısından en uygun yağdır.
Kan hücrelerinin kümeleşmesinde rol oynayan faktörlere karşı etki göstererek kan damarlarında pıhtılaşma riskini azaltır.
Zeytinyağı sıcak ve soğuk tüketildiğinde mide asitliğini azaltarak gastrit veya düodenal ülserlere karşı koruyucu bir rol oynar.
Zeytinyağı safra salgısını canlandırıcı, safra kompozisyonunu düzenleyici ve safra kesesinin boşalmasını sağlayıcı özellikleri nedeni ile safra taşı riskini azaltır ve taşların erimesine yardımcı olur.
Bağırsaklar tarafından en iyi emilen yağdır ve bağırsaklardan geçişi düzenleyici özelliği vardır.
Tüm yağlar arasında en dengeli kimyasal pozisyona sahip olduğundan kemik mineralizasyonunun iyileşmesini sağlar ve normal kemik gelişimine yardımcı olur.
Zeytinyağında yaklaşık %80 oranında bulunan oleik asit insan sütündeki en önemli yağ asididir ve doğumdan hemen sonra bebeğin sinir dokularının gelişiminin sağlanmasında temel bir işleve sahiptir.
Ayrıca yeni doğmuş bebeklerde 6/1 oranında gerekli olan linoleik-linolenik asit oranı zeytinyağında optimum seviyede olduğundan, bebek bekleyen ve emziren annelerin beslenmesinde en uygun yağdır.
Zeytinyağı aynı zamanda dokuların yaşlanmasını önler ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları üzerindeki yıpratıcı etkisini azaltır.
Mükemmel kimyasal yapısı ve önemli ölçüde antioksidan (tokoferol) içermesi nedeni ile, diğer yağlara göre yüksek sıcaklıklarda bile daha dayanıklıdır ve bu özelliğine bağlı olarak kızartmalarda kullanılabilecek en sağlıklı yağdır.
İnsanoğluna armağan edilen değerli besinlerden biridir zeytinyağı. Bu mucizevi yağın, sağlık açısından sunduğu nimetler saymakla bitmez. Çocukluktan yaşlılığa yaşamımızın her döneminde zeytinyağı, sağlığımızı birçok açıdan olumlu yönde etkiler. Gelin, zeytinyağının vücudumuz üstündeki etkisine birlikte bir göz atalım.
• Zeytinyağı ve Kalp Sağlığı
Birçok araştırma, kalp sağlığı açısından yararlı besinlerin başında zeytinyağının geldiğini gösteriyor. Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği Akdeniz ülkeleri. Zeytinyağının kalp sağlığı üstündeki en önemli etkisi, kandaki "kötü kolesterol" miktarını düşürmesi. Kalbimizin en büyük düşmanlarından biri olan kolesterol, damarlarda birikerek kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Zeytinyağı, kandaki kolesterol miktarını kontrol ederek damar tıkanıklığını önlemede yardımcı olur. Ancak zeytinyağının kalp ve damar sağlığımıza olumlu etkisi bununla sınırlı değil. Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altında tutulmasında da önemli bir rol üstlenir. Özellikle kalp ve damar sağlığı için önerilen zeytinyağının, sindirim sisteminin düzenlenmesini sağlarken, tansiyon, gastrit ve ülsere karşı da koruyucu etki yaptığı kaydediliyor.
Ayrıca kolesterolden diş çürüğüne, cilt bakımına kadar birçok rahatsızlığın doğal çözümü olarak nitelendiriliyor.
• Zeytinyağı ve Vitamin İçeriği
Zeytinyağının içeriğinde bulunan E vitamini kansere karşı koruyucu etki yapıyor ve saç dökülmelerine karşı da iyi geliyor. A, D, E ve K vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum, az miktarda demir, bakır, manganez gibi mineraller, kemik gelişimini sağlıyor.
Kandaki kötü huylu kolestrol denilen ''LDL''yi temizleyen zeytinyağı, iyi huylu kolestterol denilen ''HDL''yi de yükseltiyor. Diyabet hastaları için ise kan şekerinde düşme sağlıyor.
• Zeytinyağı ve Sindirim
Yağlar, midede değil bağırsaklarda sindirilirler. Zeytinyağı, yağların içinde en kolay hazmedilenidir. Çünkü zeytinyağı, diğer yağlardan farklı olarak, midede bulunduğu sürede sindirim için gereken mide asitlerini azaltmaz. Midede kısa bir süre kaldıktan sonra bağırsaklarda sindirilir. Buna ek olarak zeytinyağı, sindirim için vazgeçilmez olan salgıları da olumlu yönde etkiler. Safra kesesinin kolesterolden temizlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kabızlığı önleyerek bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlar.
• Zeytinyağı ve Çocuk Sağlığı
Çocuklar için beslenme, yetişkinler için olduğundan çok daha önemlidir. Çünkü, çocukluktaki beslenme, tüm yaşamı etkiler. Yaşamın ilk yıllarında beynin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi, beslenmeyle doğrudan bağlantılıdır. Çocuk beslenmesinde yağlar, yaşamsal bir rol oynar. Zeytinyağı, bu açıdan da vazgeçilmez bir besindir. Yaşamın temel koşulu, vücut hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenileyebilmeleridir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde çok hızlı olan hücre yenilenmesi, yaş ilerledikçe azalır ve yavaşlar. Çocukları raşitizmden korur. Siyatik, mafsal ağrılarına iyi gelir; zeytinyağı tortusu sürülür. Günde birkaç damla zeytinyağı bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar. İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edilir. Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe verilebilir. Anne sütünde de bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır.
• Zeytinyağı ve Gençlik
Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler açığa çıkar. Hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar, yaşlanma sürecini de hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler ise, oksidanların olumsuz etkisini ortadan kaldırır. Başta E vitamini olmak üzere çok sayıda antioksidan madde içeren zeytinyağı, hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan bir başka sorun da, kireçlenmedir. Aralarında kalsiyumun da bulunduğu bazı mineraller, kireçlenmeyi önler. Zeytinyağı, bu minerallerin vücuttaki etkisini artırarak kireçlenmeye karşı önemli bir rol oynar.
• Zeytinyağı ve Şeker Hastalığı
Şeker hastalığı, vücudumuzda insülin hormonunun eksikliğine bağlı olarak kan şekeri dengesinin bozulmasına ve kandaki şeker düzeyinin ani olarak yükselip düşmesine yol açan bir hastalıktır. Son yıllarda yürütülen bazı araştırmalar, zeytinyağının, şeker hastalığının vücutta neden olduğu bazı rahatsızlıkları önlemede yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan en önemlileri, kalp ve damar hastalıklarıdır. Şeker hastalığına bağlı olarak, kandaki kolesterol miktarı yükselir. Zeytinyağı ise, kolesterolü kontrol altında tutarak, kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olur.
Şeker hastalığının bir başka yan etkisi ise, sindirim sırasında daha fazla oksidan maddenin açığa çıkmasına yol açmasıdır. Daha önce de dediğimiz gibi, zeytinyağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde oksidanların olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltır. Zeytinyağı ayrıca, kan şekerinin kontrol edilmesine de katkıda bulunur. Sonuç olarak, zeytinyağı, şeker hastaları için son derece uygun bir yağdır.
AKDENİZ DİYETİ
Kalp-damar hastalıklarının Akdeniz bölgesi insanlarında az görülmesi, Akdeniz insanının beslenme şeklinin önemini ortaya koymuş ve buna "Akdeniz Diyeti" ismi verilmiştir. Piramit şeklinde açıklanabilen geleneksel optimum Akdeniz Diyeti' nde zeytin ve zeytinyağı her gün tüketilmesi gereken grupta yer almaktadır.
Kaynak: http://www.tariszeytinyagi.com/
burdan
------------
Bilgi: Soğuk sıkım sızma zeytinyağı daha dayanıklıdır...
Soğuk sıkım sızma zeytinyağı tekli doymamış olduğu için, çoklu doymamış olan sıvı yağlara oranla daha dayanıklıdır. Diğer bir deyişle direkt olarak ışığa ve 250 dereceye kadar yüksek ısıya dayanıklıdır, çabuk bozulmaz. Yani soğuk sıkım sızma zeytinyağında "trans yağ" denilen bozuk ve tehlikeli yağlar kolay kolay meydana gelmemektedir. Aynı nedenlerle raf ömrü de uzundur, raf ömrünü uzatmak amacıyla koruyucu katkı maddeleri ve kimyasallar eklenmez.
Amerikan Kalp Derneği, 2000 yılında trans yağların doymuş yağlardan daha tehlikeli olduğunu bildirmiştir. Trans yağlar, doğallıkları çeşitli işlemler sonucu bozulmuş ve sağlığa zararlı olan çoklu doymamış sıvı yağlardır. Sızma zeytinyağı güçlü bir antioksidan olmasının yanında, dış etkenlere karşı son derece dayanıklı olduğu için yani çabuk bozulup trans yağa dönüşmediği için sağlığımızı korumakta ve hastalık risklerini azaltmaktadır. Zeytinyağının kimyasal bileşiği ve içeriği anne sütüyle aynıdır. Anne sütünde kolesterol vardır. Zeytinyağı'nda da bitkisel kolesterol, yani sterol bulunur. Yani zeytinyağı tabiatın yetişkinlere sunduğu anne sütünden başka birşey değildir.
Kaynak: http://www.zeytinyagidukkani.com/haberler.asp?nws=23
Zetinyağının İnsan Sağlığı ve Beslenmesindeki Önem
Son Düzenleme: viking20 ~ 18 Temmuz 2012 11:41
Zeyinyağı bence fazla abartılmış bir şey. Fazla abartıldığı için de pahalı. Zeytinyağı ile örneğin ayçiçek yağı gibi bitki özlü yapılan yağların genel olarak bir farkı yok insan sağlığı açısından... Fark "hayvan bazlı" yağlarla (tereyağı) gibi var.
Bu yağ konusu yeniden ele alınabilir.
Zeytinyağı makinası yapımı
http://www.kendinyapsitesi.com/proje.asp?id=500
http://www.turkeyforum.com/satfo ... ght=so%F0uk+s%FDzma
Son Düzenleme: viking20 ~ 19 Temmuz 2012 17:30
Sızma zeytinyağının tadı sıcak yemeklerde iğrenç oluyor, o yüzden riviera denilen zeytinyağını kullanıyoruz. Acaba bunun bir zararı var mıdır? Bir de en zararlı olan yağın ayçiçek olduğunu duymuştum televizyonda, Gdo uzmanı bir prof. dr. söylemişti.
Son Düzenleme: Mert_06 ~ 18 Temmuz 2012 18:47