HİPNOZUMTürk Milleti olarak tüm siber alemde olduğu gibi sitemizde de zaman zaman Türkçe sorunu yaşıyoruz.
......................................................................................................................................................................................
Türkçenin doğru konuşulmasını isteyen bir yazıya giriş cümlesi olarak yazılan cümlenin kendisi, soruna ilişkin örnek teşkil ediyor bence!(Bu cümleden bir çok anlam çıkarılabilinir.Örneğin,Türk Milleti,bir çok,sayısız siber alem var ,buralarda "Türkçe sorunu" yaşıyor!Bu "Türkçe sorunu",buralarda Türkçe geçerli bir dil olmadığından,ya da konuşulmadığından kaynaklanıyor olabilir!... Türkçe sorunu denir mi?Türkçeyi dogru kullanmama,ya da yanlış kullanma sorunu denmesi gerekir.)Belkide benim de yazdığım giriş cümlesi benzer hatalar içeriyor olabilir...Sorunun okul eğitimi boyutu,ya da herkesin söylediği biçimiyle bir "eğitim sorunu" boyutu olduğu doğrudur.Ama bence sorunun daha çok oluşmasının temelinde hayata egemen olan "kültür" vardır.Bu kültür yaşamın bütününe eğemendir!Okulda ,evde,sokakta,televizyonda...(dünyada en çok televizyon izleyen millet olmamız gerçeğini düşünün)Anlayacağınız,siz insanlara dili doğru ögretseniz bile,bu hayata eğemen olan (eğemen kılınan)kültürün içinde ,dejenere olmasını enğelleyemezsiniz!Buna rağmen çabanızın bir anlamı var şüphesiz.Ama sorunun bahsettiğim boyutunun görülmesi ve üzerinde çokça düşünülmesi gerekiyor.
Ben konuyu bu çerçevede bitirmeyi düşünürken ,konuya ilişikin yazılanlara göz atınca ,hem yaptığım saptamaya örnek teşkil edecek hemde daha vahim durumlar gördüm !Bunları açıklayayım.Birazdan!Son Düzenleme: xbb ~ 03 Ocak 2009 13:48
Özellikle konuya ilşikin düşüncelerini açıklayan ,sitenin editörlerinden(sanırım)Selçuk İslamoğlu'nun durumu,yaklaşımı doğrusu kötümserliğimi daha da büyüttü...duruma ilişkin düşüncelerime artık yarın devam edeyim
Ama zaten bu kelimeri arapçadan olduğu gibi almamışız çoğu kelime değişerek gelmiş. Başka bir dilde olmayan o kelimenin Türkçe olduğu belli oluyor. Millide kullanılır ulusalda kullanılır. İkisi de aynı manâya geliyor. Kelime opsiyonunun çok olması dilimizi zenginleştirmez mi?
JeWoRAma zaten bu kelimeri arapçadan olduğu gibi almamışız çoğu kelime değişerek gelmiş. Başka bir dilde olmayan o kelimenin Türkçe olduğu belli oluyor. Millide kullanılır ulusalda kullanılır. İkisi de aynı manâya geliyor. Kelime opsiyonunun çok olması dilimizi zenginleştirmez mi?Zaten aynı anlamı ifade eden kelimeler artıktır. Dilimizin zenginleşmesi ancak bizim dilimize özgü kelime sayısının artması ile ulaşabilir. Daha doğrusu gördüğümüz her nesneye bir Türkçe isim atayabilirsek, budur zenginleşme, varolana bir diğer alternatif getirmek zenginleşmeden öte, hem bir süre sonra oluşacak kullanım karışıklığı, hem de yerinde saymaktan öteye pek de bir şey katmaz dile. Dediğim gibi zaten Milli kelimesi de bizim dilimizden sayılmaz.
Aynı anlamı ifade eden kelimeler "artık" değildir!Bunu nereden çıkarıyorsunuz!Tersine bir dilde , bir anlamı ifade eden ne kadar çok kelime varsa ,bu o dilin ifade gücünün büyüklüğünü gösterir!Selçuk bey ,dil konusunda ısrarla yanlış saptamalar yapmaktaki ısrarınızı dogrusu anlamakta güçlük çekiyorum!
Ben konuya biraz farklı açıdan yaklaşmak istiyorum. Elbette Türkçemize sahip çıkmalıyız ama evrensellik kazanmış bazı değerleri kendi kültürümüze yakıştıracağız diye yozlaştırmamalıyız. Örnek verecek olursak;
Fax, faks her neyse işte, söylendiği zaman tüm dünyada yediden yetmişe herkes ne denmek istediğini anlar. Biz ne yaptık ''belge geçer'', peki bunu bizden başka anlayan varmı? yok. Neden kendimizi soyutluyoruz? Faks dendiğinde pek ala anlaşılıyor. Bir ifadede bulunacağımız zaman illede bunun türkçe olması bence yersiz. İlk zamanlar bir tv kanalında duydum belge geçer adını ve bir an duraksadım, bu sunucu ne diyor diye sonra jeton düştü. Öz Türkçemizi kullanmaya kalkarsak bundan adım gibi eminimki konuştuklarımızı kendi milletimiz bile anlamakta güçlük çekecektir. Öz Türkçe konuşan diğer Türk Devletlerine bakabilirsiniz, çoğu ifadelerin bize ne kadar kaba ve anlamsız geldiğini görürsünüz.
Kısacası, ulusal kimliğimiz ve kültürümüzü yozlaştırmadan, evrensel değerlere de sahip çıkmalıyız. Sağır ve dilsizlerin işaret dili nasıl ki tüm dünyada anlaşılıyorsa, ilaç isimleri, tıp terimleri hatta bilim alanındaki ifadeler dünyanın ortak dili olarak kabul ediliyorsa, bunları Türkçeye yuvarlamak saçmalıktan başka birşey değildir. Bana göre...
Selçuk İslamoğluZaten aynı anlamı ifade eden kelimeler artıktır. Dilimizin zenginleşmesi ancak bizim dilimize özgü kelime sayısının artması ile ulaşabilir. Daha doğrusu gördüğümüz her nesneye bir Türkçe isim atayabilirsek, budur zenginleşme, varolana bir diğer alternatif getirmek zenginleşmeden öte, hem bir süre sonra oluşacak kullanım karışıklığı, hem de yerinde saymaktan öteye pek de bir şey katmaz dile. Dediğim gibi zaten Milli kelimesi de bizim dilimizden sayılmaz.Aynı anlamı ifade eden kelimeler "artık" değildir!Bunu nereden çıkarıyorsunuz!Tersine bir dilde , bir anlamı ifade eden ne kadar çok kelime varsa ,bu o dilin ifade gücünün büyüklüğünü gösterir!Son Düzenleme: xbb ~ 03 Ocak 2009 16:13
xbbAynı anlamı ifade eden kelimeler "artık" değildir!Bunu nereden çıkarıyorsunuz!Tersine bir dilde , bir anlamı ifade eden ne kadar çok kelime varsa ,bu o dilin ifade gücünün büyüklüğünü gösterir!Selçuk bey ,dil konusunda ısrarla yanlış saptamalar yapmaktaki ısrarınızı dogrusu anlamakta güçlük çekiyorum!Burada göreceli bir şeyi tartışıyoruz xbb bey; ne yanlış ya da ne değil... Sizin tezinizin doğru olup olmadığı konusunda genel geçer evrensel bir kanun bulunuyor mu? Hayır. Hepsi teori, tez veya kişisel görüşlerden ibaret. Benimki de dahil. Bilgiölçer bir aygıta sahip olmadığınıza göre, kişisel saldırılardan öteye geçebilecek bir tartışma beklerim sizden.... Ayrıca size kayıtlı şablon gibi bir şey göndermedim, bizzat, özel mesajlar yerine burada yazacaklarınızı yazmanınızın herkesin bilgilendirilmesi açısından iyi olduğunu belirttim.Diğer konuya gelince, Dil tabii ki etrafında ve etkilendiği kültürlerle gelişir ve zenginleşir. Lakin zenginleşmenin anlamı, kelimeleri kültürlerden alarak paramparça bir dil yapısına sahip olmak, halk arasındaki deyimle Tarzanca'ya dönüşmek demek değildir.
Anladığım kadarıyla Arapça ve Farsça'ya söz söylemem ağırınıza gitmiş olabilir. Bir Fermuar veya Pantalon (Her ikisi de Fransızca kökenlidir) ne kadar Türkçe ise, bir Milli kelimesi de o derecede Türkçe'dir. Dile ne kadar önce, ne kadar sonra girdiği bir kıstas değildir.
İslam dininin kültürümüze katkısı yadırganamayacak kadar geniştir. Lakin Arapça'nın ve Farsça'nın mevcut Türkçe'ye bu kadar fazla girişi İslamiyete geçişle olmamıştır. Halk arasındaki dille, sarayda ve resmi yazışmalarda kullanılan dilin birbirinden dağlar kadar farklılık gösterdiği bir gerçektir.
JeWoRAma zaten bu kelimeri arapçadan olduğu gibi almamışız çoğu kelime değişerek gelmiş. Başka bir dilde olmayan o kelimenin Türkçe olduğu belli oluyor. Millide kullanılır ulusalda kullanılır. İkisi de aynı manâya geliyor. Kelime opsiyonunun çok olması dilimizi zenginleştirmez mi?mektep, okul, school ,schule
o zaman school u da dilimize alalım ve dilimiz zenginleşsin. olur mu öyle şey?!
Sanırım dünyada ,yaklaşımımı kişisel bir saldırı olarak değerlendirecek tek kişi siz olmalısınız!Dil-Filoloji-Dil Bilim, diye bilimsel bir konudan bahsettiğimizin farkında değil misiniz.Dil gibi bir konunun şüphesiz göreceli-izafi bir takım yanları vardır,fakat bu, konunun bütününün böyle olması anlamına gelmez.Bir dilde ,bir anlamı ifade eden bir çok kelime bulunması, o dilin ifade gücü ve zenginli anlamına geldiği ,dil biliminin kabul ettiği bir saptamadır!...Bu gerçekler ışığında asıl sizin yaklaşımınızın bir saldırı olduğunu ,üzülerek ifade etmek isterim!
xbbSanırım dünyada ,yaklaşımımı kişisel bir saldırı olarak değerlendirecek tek kişi siz olmalısınız!Dil-Filoloji-Dil Bilim, diye bilimsel bir konudan bahsettiğimizin farkında değil misiniz.Dil gibi bir konunun şüphesiz göreceli-izafi bir takım yanları vardır,fakat bu, konunun bütününün böyle olması anlamına gelmez.Bir dilde ,bir anlamı ifade eden bir çok kelime bulunması, o dilin ifade gücü ve zenginli anlamına geldiği ,dil biliminin kabul ettiği bir saptamadır!...Bu gerçekler ışığında asıl sizin yaklaşımınızın bir saldırı olduğunu ,üzülerek ifade etmek isterim!Sonrada düzenlediğiniz mesajınızda bilgi ve kültürümün ne derecede yetersiz olduğunu belirtmenizdendir kastım.
İnsanın bilgisi ve kültürü sınırsız değildir!Yani insan her konuda yeterince bilgili olamaz!Dile getirdiğim şey açıktır.Dil konusundaki yetersiz ve yanlış görüşlerinizi(bilimsel somut yanlışlar olduğundan,yani göreceli yanlışlar olmadıklarından1) belirttim!İnsanın yanlışlarını görmesi ya da bunun farkına varması hem bir olgunluk hem bir erdem içerir!Benim yaklaşımımda bir kötü niyet yoktur!Aslında sizin benim yaklaşımımı anlayışla karşılayacak olğunlukta olduğunuzu düşündüğümden bu kadar açık yazdım!(Hala da bu olğunlukta olabileceğinizi düşünüyorum)...Bana yapılacak yapıcı, dogru ve samimi bir eleştiriden ben sevinç duyarım!...Tüm bunlara rağmen yine de size ilişikin olumsuz bir kanaatimin olmadığını söylemek isterim.Fakat biraz hayal kırıklığına uğradığımı da söylemeliyim...
urkatatmektep, okul, school ,schuleHalkın kullandığını demiyorum ben sadece TDK'nın kabul ettiği herşey Türkçe'dir dedim. Daha önceki mesajımı okumadan konuya girmeni hoş karşılamıyorum. Tamamen ters anlamışsın yazdığımı yabancı kelimerin değişerek dilimize girmiş hallerinden bahsediyorum. Örneğin Merdivan dilimze Merdiven olarak Türkçe'ye uyarakgirmiş.
o zaman school u da dilimize alalım ve dilimiz zenginleşsin. olur mu öyle şey?!
School da niye alsın TDK dilimize abarttın. TDK'nın arkasında durmalıyız bundan bahsediyorum.
burası çok karışmış.ben seyirci olayım sadece en iyisi bu galiba:S
mesela;
MONOTON--TEKDÜZE
OBJEKTİF--NESNEL
LAPTOP--DİZÜSTÜ, DİZÜSTÜ BİLGİSAYAR
E-MAIL--ELEKTRONİK POSTA
COMPUTER--BİLGİSAYAR
göründüğü üzere bazı kelimelerin türkçe karşılığı oturmuş yani 'computer yerine bilgisayar' ama mesela otobüs,televizyon gibi kelimelerin türkçe karşılığı tam oturmamış.otobüs yerine çok oturaklı götürgeç demek biraz zor.
Arkadaşlar konunun can alıcı iki boyutunu ısrarla göz ardı edişiniz dikkatimi çekiyor.Daha doğrusu konuya dar bir açıyla bakmaya ,ya da bütünsel bakmamakta devam ediyoruz!Ben bir dil uzmanı değilim!Burada dil üzerine ahkam kesmek gibi de bir niyetim yok!Ancak konuya duyarlı ve bu konuya söylenenler ışığında bir şeyler söyleyebilecek durumda olduğumu düşünüyorum!Görüşlerimdeki yanlışları söyleyecek, beni bu konuda bilğilendirecek arkadaşlara da minnettar kalırım.Amacım ,bu dile duyarlı herkes gibi olumlu bir katkı sağlamaktır...Ayrıca bu konudaki yaklaşımımın nedense hoş karşılanmadığını görüyorum!(Selçuk bey!)Bu yüzden konuya ilişkin son sözlerimi yazacağım!...Birincisi,bir dilin başka dillerden kelime alması,bir çok şekilde olabilir:Bunun en temel biçimini yukarıda anlattım.Bir kelime hiç değişmeden bir dile girebilir,dönüşerek ya da uyarlanarak vb.Bir kelime eger o dille bütünleşmisse artık o kelimenin neden başka dilden geldiği tartışılmaz!Ve yerine "Öz Türkçe" kelime aranmaz, eğer aramakta ısrar ediliyorsa bunun anlamı dil biliminin amacını aşar ,"başka" manalar kazanır!...İkinci boyutta,(mesela)örneğin,yukarıda gürüşlerini yazan,"e2008" arkadaşımız,leptop,e-mail,computer,gibi dilimize girmiş, başka dillere ait kelimelerin Türkçe karşılığını bulmaya çalışıyor ama, bunlar kendi ülkesinde yaratılmış-üretilmiş ürünler olsaydı kendi dilinden isimlerle anılacağını ,dolayısıyla konun can alıcı bir başka boyutunun bu olduğunun farkına varamıyor!...
"hayat bir sorgulamadır"...herkese yeni yılda saglık ve mutluluk dilerim...
xbbBir kelime eger o dille bütünleşmisse artık o kelimenin neden başka dilden geldiği tartışılmaz! Ve yerine "Öz Türkçe" kelime aranmaz, eğer aramakta ısrar ediliyorsa bunun anlamı dil biliminin amacını aşar ,"başka" manalar kazanır!...İkinci boyutta,(mesela)örneğin,yukarıda gürüşlerini yazan,"e2008" arkadaşımız,leptop,e-mail,computer,gibi dilimize girmiş, başka dillere ait kelimelerin Türkçe karşılığını bulmaya çalışıyor ama, bunlar kendi ülkesinde yaratılmış-üretilmiş ürünler olsaydı kendi dilinden isimlerle anılacağını ,dolayısıyla konun can alıcı bir başka boyutunun bu olduğunun farkına varamıyor!...Hiç de öyle olmaz. Bunlar nesnel isimdir. Markalar tabii ki değişmez ama teknoloji ve isimleri o ülkenin halkı ve dili için en uygun düzeye çevrilebilir pekala ve Bilgisayar bu konunun en güzel örneğidir...
"hayat bir sorgulamadır"...herkese yeni yılda saglık ve mutluluk dilerim...Madem Dil Bilimci değilsiniz, başkalarının dil hakkındaki yorumlarını da saygıyla karşılamayı ve "size göre(!)" yanlışların evrensel olarak yanlış olduğunda ısrarınız ve bunu her mesajınızda belirtmeniz beni sizin adınıza üzülmeye teşvik ediyor.
Emeritus Prof. Dr. Tuncer Ören (ki benim de öğretmenim olur) bence "okumanız" yerinde olur...
Buyrun daha detaylı bir bilgi kaynağı size:
Okuduktan sonra tekrar görüşelim. Gerekiyorsa Forumda da ayrı bir şekilde yayınlarız.
Selçuk İslamoğluDencek birşey bulamıyorumSon Düzenleme: SaGoPa KaJMeR. ~ 03 Ocak 2009 20:52
e2008ama mesela otobüs,televizyon gibi kelimelerin türkçe karşılığı tam oturmamış.otobüs yerine çok oturaklı götürgeç demek biraz zor.oturgaçlı götürgeç, TDK nın önerdiği bir karşılık değildir.
zamanında bir karikatür dergisinde çıkan bir "espri"dir..zaten dile giren sözcüklere pek bir şey yapılamaz. düzeltmeye çalıştığınızda ise bir kesmin tepkisini mutlaka çekersiniz. yani "türkçeleştirilmiş" kelimeleri reddeceklerdir.
fakat "bilgisayar"* gibi, dilimize girmeden bir karşılık bulunursa, herkes kullanır diye düşünüyorum.*bilgisayar, hacettepeli bilim adamları tarafından, "computer" Türkiye'ye ilk geldiğinde verilmiştir
türkçe ölmüşde ruhuna fatiha okuyanı yok beeee...sahip çıkanı yok.neyseki arada bir böyle bilinçlendirme amaçlı yazılar çıkıyorda bazı şeylerin farkında olabiliyoruz...
gelefsanetürkçe ölmüşde ruhuna fatiha okuyanı yok beeee...sahip çıkanı yok.neyseki arada bir böyle bilinçlendirme amaçlı yazılar çıkıyorda bazı şeylerin farkında olabiliyoruz...Sadece https://www.chip.com.tr/video/Hadise-Dum-Tek_700.html buradaki yorumları bile okusanız, günümüz gençliğinin Türkçesinin acı durumu görebilirsiniz...
xbb'den alıntı:
Bir kelime eger o dille bütünleşmisse artık o kelimenin neden başka dilden geldiği tartışılmaz! Ve yerine "Öz Türkçe" kelime aranmaz, eğer aramakta ısrar ediliyorsa bunun anlamı dil biliminin amacını aşar ,"başka" manalar kazanır!...İkinci boyutta,(mesela)örneğin,yukarıda gürüşlerini yazan,"e2008" arkadaşımız,leptop,e-mail,computer,gibi dilimize girmiş, başka dillere ait kelimelerin Türkçe karşılığını bulmaya çalışıyor ama, bunlar kendi ülkesinde yaratılmış-üretilmiş ürünler olsaydı kendi dilinden isimlerle anılacağını ,dolayısıyla konun can alıcı bir başka boyutunun bu olduğunun farkına varamıyor!...
"hayat bir sorgulamadır"...herkese yeni yılda saglık ve mutluluk dilerim...
Selçuk islamoğlu :
Hiç de öyle olmaz. Bunlar nesnel isimdir. Markalar tabii ki değişmez ama teknoloji ve isimleri o ülkenin halkı ve dili için en uygun düzeye çevrilebilir pekala ve Bilgisayar bu konunun en güzel örneğidir...
Madem Dil Bilimci değilsiniz, başkalarının dil hakkındaki yorumlarını da saygıyla karşılamayı ve "size göre(!)" yanlışların evrensel olarak yanlış olduğunda ısrarınız ve bunu her mesajınızda belirtmeniz beni sizin adınıza üzülmeye teşvik ediyor.
Emeritus Prof. Dr. Tuncer Ören (ki benim de öğretmenim olur) bence "okumanız" yerinde olur...
Buyrun daha detaylı bir bilgi kaynağı size:
Okuduktan sonra tekrar görüşelim. Gerekiyorsa Forumda da ayrı bir şekilde yayınlarız.
Selçu islamoğlu alıntı:Hiç de öyle olmaz. Bunlar nesnel isimdir. Markalar tabii ki değişmez ama teknoloji ve isimleri o ülkenin halkı ve dili için en uygun düzeye çevrilebilir pekala ve Bilgisayar bu konunun en güzel örneğidir...
Madem Dil Bilimci değilsiniz, başkalarının dil hakkındaki yorumlarını da saygıyla karşılamayı ve "size göre(!)" yanlışların evrensel olarak yanlış olduğunda ısrarınız ve bunu her mesajınızda belirtmeniz beni sizin adınıza üzülmeye teşvik ediyor.
xbbSelçuk beyin bu görüşlerine ilişikin uzun bir cevabım var ama, daha önce kendisine gönderdiğim yazımı yayınlamak dogru olacak :
Selçuk İslamoğluDilimizi sadece İngilizce ve Fransızca değil, Arapça ve Farsça'dan da arındırmak en güzelidir.
Bilinen bir söz vardır,"bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" diye,buradaki duruma uyduğundan hatırlatmam uygun olur diye düşünüyorum!...Konuştuğumuz konu,yani dil, bilimsel bir konudur.Bilimsel olması konuşamayacağız anlamına gelmiyor!Fakat bildiğimiz kadar konuşacağız ve bildiğimizin de doğruluğunu iyice değerlendireceğiz!Tabii eğer bu şekilde bir derdimiz varsa!Özellikle bir sitenin editörü konumunda biriyseniz bu hususta daha da duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum!...Dil biliminin sınırsız boyutuna burada girmek anlamsız!Ancak burada gerek Selçuk beyin gerekse diğer katılımcıların bilmesi gereken husus dilin şu boyutudur :Tarihsel anlamda toplumların konuştukları diller,yaşadıkları ,yani hayatlarına egemen olan kültürün temelinde var olur ve gelişirler!(Bakınız:Antropoloji-insan bilim-dili toplumsal hayatın çekirdeğinde konumlandırır!)Ve şüphesiz ki tarihsel anlamda toplumların kültürel birikiminin temelini din oluşturmuştur ya da din en önemli faktör olmuştur!(kısaca değiniyorum)Bu gerçekle hareketle,Fransızca’dan Latince’yi ayıklamak ne kadar saçma ise,Türkçe’den Arapça’yı ayıklamak o kadar saçmadır!Yani anlayacağınız ,Fransızca’nın gelişiminde Hiristyanlık kültürü,Türkçe’deyse,İslam kültürü(doğal olarak Arapça) vardır!Bu tarihsel,kültürel ve bilimsel bir durumdur!Ayrıca ,Türkçe’yi Arapça’dan arındırmaya kalkarsanız nasıl bir Türkçe oluşur ya da geriye ne kalır farkında bile değilsiniz!(Konunun başlığı,Türkçe konuştuğunuzdan emin misiniz?Size de şöyle sormam gerekiyor:Türkçe’yi bildiğinizden emin misiniz?tuncab isimli arkadaşımız konuya ilişkin düşüncelerini yazmış: Kesinlikle katılıyorum. İnsanlar arasında şöyle yanlış bir görüş var: Özellikle Osmanlı zamanlarında dil Arapça-Farsça boyunduruğu(özellikle bu kelimeyi kullanıyorum) altında olduğu için dilimize çok sayıda Arapça ve Farsça kökenli kelime yerleşmiş. Çok sayıda insan batı dillerinden gelen kelimeleri yabancı sayarken, Arapça ve Farsçadan gelen kelimeleri yabancı saymıyorlar.tuncab arkadaşımız özellikle boyunduruk diyormuş!Konunun algılanışına bakar mısınız?Kurduğu cümlenin ana kelimeleri olan ,insan,zaman ve bilhassa kelime sözlerinin Arapça olduğunun farkında değil.Ya da farkında olsa da ,hiçbir dilin bütünüyle arı-saf olamayacağını, dünyadaki bütün toplumların kültürel bir harmanlanma yaşadığını, bu yüzden her dilde başka toplumların dillerinden sözlerin olacağını ama temelde her dilin yukarıda bahsettiğim toplumların içinde yaşadıkları tarihsel-kültür zeminde geliştiğini bilmiyor!...Bunun dışında toplumların dilleri ,teknolojik-bilimsel gelişime yazılı katkı sağlamasıyla gelişir!Neredeyse Türkçede bu konudaki tüm isimler İngilizce ya da Fransızcadır!Konunun bu boyutu da başlıca düşünülmesi gereken bir konudur!) ...Dili geliştirmek,yeni sözcükler bulmak,bu konuda bir gelişim çabası içinde olmak doğru bir çabadır, ancak bu başka bir şeydir, dili oluşturan tarihsel ,kültürel gerçekliği bilmeden yanlış bilgilerle yanlış yönlendirmeler yapmak başka bir şey!...Selçuk beyin, Türkçenin sahip olduğu İslam kültürüne(burada küçük bir hatırlatma daha yapayım.İslam kültürü sığ ve şoven kişilerin bildiğinin aksine,bir Arap yarım adası kültürü değildir!Bir Akdeniz Kültürüdür ki,boyutları çok büyük ve derindir!)soyadını taşıdığı halde, bu kadar yabancı ve bihaber olması da dogrusu düşündürücüdür.
Son Düzenleme: xbb ~ 04 Ocak 2009 18:08