yandık valla:) eltahir ipimizi görücüye cıkarmış.
basarılar arkadasım bence zaman ve emek harcanan bi calısma yapıyosun.
umarım bi yerde sıkılıp da bırakmazsın.
bu arada yamaktan korkar olduk eltahir bir acık bulunca pat diye yapıştırıcak konusuna:)
Türkçe Dil Paketi
merve_merveyandık valla:) eltahir ipimizi görücüye cıkarmış.Diğer konudaki yazılan eleştiriye hak veriyorum. O yüzden doğrudan isim vermeyeceğim hata varsa. Ve sadece, bariz yanlış bilinen şeyleri yazacağım. Vaktim olduğu sürece tabi ki. Sıkılacağımı sanmıyorum, zaten okuduğum şeyler. Ayrıca korkmayın yazmaktan...
basarılar arkadasım bence zaman ve emek harcanan bi calısma yapıyosun.
umarım bi yerde sıkılıp da bırakmazsın.
bu arada yamaktan korkar olduk eltahir bir acık bulunca pat diye yapıştırıcak konusuna:)
herkez (yanlış) -> herkes (doğru)
direk olarak (yanlış) -> direkt olarak (doğru)
Bugün forumda bir yazım hatası gördüm:
acami (yanlış) -> acemi (doğru)
Sonra kelime kafamda dönüp durmaya başladı; acaba kökeni ne, nereden geliyor? Acemi, acem, İran. Araplar kendi dışındaki toplumlara Acem derlerdi... Birtakım çağrışımlar var. Kökenine baktım. Ne kadar da ilginç.
Türk Dil Kurumunun sözlüğünde ilk anlamı; Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen.
Nişanyan'ın sözlüğünde de bu anlam var, ayrıca; Arapça bilmeyen kimse, barbar, İranlı. Araplar, Arap olmayanlara Acem derlerdi. Kelimenin "yabancı olmak" ve "bir işin yabancısı olmak" arasında bir evrilme süreci olmalı. Henüz bulamadım, elimin altında kaynak yok.
Bununla ilgili nette dolaşan bir hikaye var:
Paşanın biri faytonunu sürmesi için Acemî (İranlı) bir adam tutmuş. Ama adam bu konuda çok deneyimsiz çıkmış. O sokağın birine girdiği zaman mahalleli “Acemî geliyor, Acemî geliyor…” diye birbirini uyarırmış. Zamanla “İranlı” manasında kullandıkları bu kelime insanlar için “toy, yeni başlayan, alışmamış” gibi anlamlar ifade eder olmuş…
deniyor ama ne derece doğrudur bilinmez. Fakat mantıklı.
mağdem (yanlış) -> madem (doğru)
codec -> kodek
Henüz Türk Dil Kurumu sözlüğüne girmemiş. Muhtemelen diğer sözlüklerde de yoktur. Ancak (station -> istasyon) gibi Türkçe'ye yerleşecek bir kelime olduğunu ve "kodek" şeklinde kullanmaya başlamak gerektiğini düşünüyorum.
reset atmak (yanlış) -> resetlemek (doğru)
Bu da "format atmak -> formatlamak" ile aynı kategoriden. Fakat aradaki fark, henüz sözlüklere girmemiş bu da. Kodek gibi bunun da "bilgisayarın yeniden başlatılması" anlamında yaygınlaşıp yerleşeceğini tahmin ediyorum. Yanılabilirim de tabi ki, zaman gösterecek. Bunun yerine "yeniden başlatmak" da kullanılabilir.
uuufff bunların tüğünden yapılan yastık kaç paraya gider?
tüğ (yanlış) -> tüy (doğru)
boşfer (yanlış) -> boşver (doğru)
tesüf (yanlış) -> teessüf (doğru)
ayrıcana ve ayrıyeten (yanlış) ==> ayrıca (doğru)
eltahirreset atmak (yanlış) -> resetlemek (doğru)Formatlamak diye bir şey de yok ayrıca. Biçimlendirme'dir ve tam anlamını verir. Beğenirsiniz beğenmezsiniz o ayrı.Bu da "format atmak -> formatlamak" ile aynı kategoriden. Fakat aradaki fark, henüz sözlüklere girmemiş bu da. Kodek gibi bunun da "bilgisayarın yeniden başlatılması" anlamında yaygınlaşıp yerleşeceğini tahmin ediyorum. Yanılabilirim de tabi ki, zaman gösterecek. Bunun yerine "yeniden başlatmak" da kullanılabilir.
Selçuk İslamoğluFormatlamak diye bir şey de yok ayrıca. Biçimlendirme'dir ve tam anlamını verir. Beğenirsiniz beğenmezsiniz o ayrı.Formatlamak var. Türk Dil Kurumu sözlüğüne almış:formatlamak
(-i) Biçimlendirmek.Güncel Türkçe Sözlük
eltahirFormatlamak var. Türk Dil Kurumu sözlüğüne almış:Doğru Türkçesi'nin yanına yazmış zaten. Formatlamak kullanılıyor diye bunu yapıyorlar.formatlamak
(-i) Biçimlendirmek.Güncel Türkçe Sözlü
bektashbak aslında basit . gireceksin modemine Default settings diyeceksin.. Herşeyi sıfırla önce daha sonrada ADSL hızlı kuruluma tıklayıp işlemlerine devam ediceksin bunun en kısa ve en pratik yolu budur.SCARFACE_DEFaultun türkçesi ne onu bilmiyorum modem ara yüzü türkçe çünkü ama yardımın içinbu konunun en başında türkçede karşılığı olan ingilizce kelimeler yerine türkçe anlamlarını kullanabiliriz yazmıştım...örnek olarakta "default" kelimesini vermiştim...bu alıntıda konuya başka bir örnek oldu...:Dteşekkürler arkadaşı
eltahircodec -> kodekBence her kelimeyi çevirerek, Türkçe okuma kurallarına uydurarak almak çok da gerekli değil. Bu konu altında yaptığın iş gerçekten çok güzel. Hatta bu tür örneklere rastladığımda destek olacağım fakat bazı sözcükler aynen kalmalı diye düşünüyorum. Eğer computer>bilgisayar gibi başarılı bir çeviri yapılmayacaksa, sadece c'lerin k veya s'ye dönüştürülerek kelime almak çok da mantıklı değil.
Henüz Türk Dil Kurumu sözlüğüne girmemiş. Muhtemelen diğer sözlüklerde de yoktur. Ancak (station -> istasyon) gibi Türkçe'ye yerleşecek bir kelime olduğunu ve "kodek" şeklinde kullanmaya başlamak gerektiğini düşünüyorum.Son Düzenleme: TuncaBozkurt ~ 12 Mayıs 2009 17:26
tuncabBence her kelimeyi çevirerek, Türkçe okuma kurallarına uydurarak almak çok da gerekli değil. Bu konu altında yaptığın iş gerçekten çok güzel. Hatta bu tür örneklere rastladığımda destek olacağım fakat bazı sözcükler aynen kalmalı diye düşünüyorum. Eğer computer>bilgisayar gibi başarılı bir çeviri yapılmayacaksa, sadece c'lerin k veya s'ye dönüştürülerek kelime almak çok da mantıklı değil.En azından düzgün okunmasını sağlayacaktır.Codec'in anlamı aslında decoder'la aynıdır, çözücü'dür. Çok da basit ve tam oturan bir anlamı vardır.
deyiştir (yanlış) -> değiştir (doğru)
flash disk (yanlış) -> flaş disk (doğru)
Aslında bu epeydir dilimize girmiş bir kelime. TDK sözlüğünde şu şekilde verilmiş:
flaş Fr. flash
is. (l ince okunur) 1. Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı. 2. Fotoğraf çekiminde güçlü parıltıya gereksinim duyulduğunda kullanılan lamba. 3. Televizyon yayınlarında görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü ışıltı. 4. sf. mec. İletişimde üstünlüğü, önceliği olan, önemli (haber). 5. sf. mec. Gösterişe, ilgiye düşkün. 6. sf. mec. Ünlü, gözde: “O günlerin şimdi çoğu unutulmuş flaş imzaları arasında bile ilgiyi hemen çeken iki şair.” -T. Uyar.Güncel Türkçe Sözlük
--------------------------------------------------------------------------------
flaş İng. flashBSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kı
meşhul (yanlış) -> meçhul (doğru) (daktilo hatası da yapılmış olabilir)
ilim -> ilimi (yanlış) -> ilmi (doğru)
Omuz -> omuzu (yanlış) -> omzu (doğru)
şekil -> şekili (yanlış) -> şekli (doğru)
nesil -> nesili (yanlış) -> nesli (doğru)
gibi...
uraşmak (yanlış) -> uğraşmak (doğru)
diyer (yanlış) -> diğer (doğru)
kanpanya (yanlış) -> kampanya (doğru)
Doğrusu sekte vuracaktır, olmalı.Zaten yakaladığın ram zamanlaması, ulaştığın ram hızına sekme vuracaktır.
dil sürşmesi (yanlış) -> dil sürçmesi (doğru)
Güzel bir çalışma yapıyorsun ama forumun asıl amacı farklı ve bu hataları önplana çıkararak bir gayede bulunmuyorsun.Neden peki?
Çünkü forumun asıl amacı insanlara donanım hakkında yardım etmek ve biz burda şu şöyle yazılır yok bu böyledir codec değil kodektir gibi cümleler sarf ederek forumda bulunan yardıma ihtiyacı olanlara yardımda bulunmuyoruz herkes kendinden sorumludur.'Bence!'
Değerli zamanını daha yararlı konulara harcayabilirsin.Deyeceksin ki bu yararlı değil mi?
Değil.Çünkü bu zamana kadar nasıl yazılacağını nasıl konuşulacağını öğrenememiş bir kişiye hiçbirşey öğretemezsin.Yine diyebilirsin ki benim amacım öğretmek değil ki.Bu seferde insanların hatalarını önplana çıkararak onların zihinsel yapılarında ufacık bir zedelenmeye neden olursun.Yazma korkusu oluşur.Dikkat ettimde bazı arkadaşlarımız kendi hatalarını sen bulup yazınca gülerek sana yanıt veriyorlar.Aslında kendileri bilmeselerde bu onlarda kendi irade yapılarının farklılıklarına göre kalıcı yada geçici bir etki bırakır genelde bu geçicidir.Bu etkiyi hata yapma korkusuyla birşey yapmamaya kadar gidebilir.Konuyu biraz irdeledim zaten dediğim gibi herkesde aynı etkiyi yapmaz.
su istimal (yanlış) -> suistimal (doğru)
Türk Dil Kurumu Sözlüğüsuistimal, -li Ar. s°¢ + isti¤m¥l
is. (suistima:li) Görev, yetki vb.ni kötüye kullanma: “Hırsızlıkla veya suistimalle elde ettiğini iddia etmek doğru olmaz.” -H. E. Adıvar.Bu Arapça kökenli bir kelime çiftidir. su; kötü, fena anlamında. İstimal ise kullanma demektir. su-i istimal ise kötüye kullanma. Başında sui- bulunan hemen her kelime böyledir. suistimal, suikast, suiniyet, suimisal...
Son Düzenleme: Süleyman. ~ 16 Mayıs 2009 23:21
çeltik atmak (yanlış) -> çentik atmak (doğru)
Çeltik kelimesinin farklı pek çok anlamı var.
Cağaloğlu'ya (yanlış) -> Cağaloğlu'na (doğru)
dextercanGüzel bir çalışma yapıyorsun ama forumun asıl amacı farklı ve bu hataları önplana çıkararak bir gayede bulunmuyorsun.Neden peki?Kimse hata yapmaktan korkmasına gerek yok. Bu ayıp birşey değil. Suç bizim eğitim sisteminde. Öğrenciyi salak yapmak için kurgulanmış bir sistemimiz var bizim. Ayrıca kimsenin hatasını yüzüne vurmak gibi bir niyetim asla olamaz. Nitekim bu başlığı açmadan önce forum ahalisine danıştım ve tepkilerin çoğu olumlu olduğu için başladım bu konuya. Üstelik bilmediğini öğrenmekten gocunmamalı diye düşünüyorum insan.
Çünkü forumun asıl amacı insanlara donanım hakkında yardım etmek ve biz burda şu şöyle yazılır yok bu böyledir codec değil kodektir gibi cümleler sarf ederek forumda bulunan yardıma ihtiyacı olanlara yardımda bulunmuyoruz herkes kendinden sorumludur.'Bence!'
Değerli zamanını daha yararlı konulara harcayabilirsin.Deyeceksin ki bu yararlı değil mi?
Değil.Çünkü bu zamana kadar nasıl yazılacağını nasıl konuşulacağını öğrenememiş bir kişiye hiçbirşey öğretemezsin.Yine diyebilirsin ki benim amacım öğretmek değil ki.Bu seferde insanların hatalarını önplana çıkararak onların zihinsel yapılarında ufacık bir zedelenmeye neden olursun.Yazma korkusu oluşur.Dikkat ettimde bazı arkadaşlarımız kendi hatalarını sen bulup yazınca gülerek sana yanıt veriyorlar.Aslında kendileri bilmeselerde bu onlarda kendi irade yapılarının farklılıklarına göre kalıcı yada geçici bir etki bırakır genelde bu geçicidir.Bu etkiyi hata yapma korkusuyla birşey yapmamaya kadar gidebilir.Konuyu biraz irdeledim zaten dediğim gibi herkesde aynı etkiyi yapmaz.Hele ki mesele dil gibi bir hassas mesele ise, bu çok daha büyük önem arz ediyor. Şöyle bir örnek vereyim. Nasıl ki bir yazılım işinde, bir program yazarken virgülde bile hata yapılsa o program çalışmaz. İşte dil de insan zihnindeki programdır. Dil, düşüncenin vasıtası değil, bizzat kendisidir. Kendi dilini bilmeyen başka dili de bilemez. Düşünce ketum kalır. Herşeyde başarılı olmak, o şeyin dilini öğrenmekten geçer. Sonra neden başkaları icat ediyor, diye bakarız. Forumda mesela yazılım ve donanım konusunda son derece bilgili arkadaşlar var. Hemen benim gibi amatör kullanıcılardan ayırt edilebiliyorlar, değil mi? Yer yer benim gibi gülünç hatalara düşmüyorlar mesela. Neden? Aramızdaki fark nedir? Onlar işin dilini biliyorlar çünkü. Ben bilmiyorum. Aradaki fark sadece bundan ibaret.
Ben bu başlığı forumdakilere kelimeleri öğretmek için değil, bir metot göstermek için açtım. Dilin ruhunu, mantığını, kelimelerin nasıl yaşadıklarını göstermek için. Yoksa kimseye bilgiçlik taslamak hevesim zaten yok. Şu an bu forumda bulunuyorum ve bildiğim, hatta en iyi bildiğim şeylerden birini paylaşıyorum. Niyetim sadece bu, başka birşey değil.
Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır. Ludwig Wittgenstein.