Bu aralar sıkça araştırdıgım bir konudur.
Bir tarafta tüm bilim adamlarının ortak oldugu nokta evrim. Diğer tarafta ise ilahiyatçıların sadece inanarak öne sördüğü yaratılışçılık....
Bugün tıpın gelişimi evrimi baz alarak olmaktadır... Hastalıkların tedavisi için geliştirilen ilaçlar evrime göre yapılmaktadır. Ve bugün bir hastalıga iyi gelen antibiyotik bir süre sonra aynı hastalıga iyi gelmemektedir çünkü o hastalıga sebeb olan virüsler evrimleşerek daha da güçlenmiştir...
Evrimi hayatın her alanında görebiliriz. Hayvanlardan, bitkilerden ve sebzelerden örnekler verecegim...
Mesela kedigiller diyoruz...
Kedi, aslan, kaplan bunlar hep aynı ortak atadan gelmektedir...
Portakal, mandalina, greyfurt bunlarda hep aynı ortak atadan gelmektedir...
bezelye, bakla, fasulye de öyle.
Fakat yaratılışçılar nedense bu gerçekleri asla kabullenemiyorlar...
Ben bilime ve mantıgıma inanıyorum ve evrimi savunuyorum.
Yaratılışçılara göre ise hayat ensestlikle başlıyor.
Tüm insanlar adem ve havvadan gelmektedir diyorlar. Böyle birşeyin olması için kardeşin kardeş ile birleşmesi gerekiyor ve sırf bu durumdan bile ben evrimi daha mantıklı buluyorum.
maymunla aynı ortak atayı paylaşmak ensestlikten geldigimize inanmaktan daha iyidir.
ve insanlar arasındaki farklılıkları evrim çok güzel açıklıyor.
Mesela afrikadakileri, çinlileri, japonları...
Yaratılışçılar dünyanın 6000 yıllık oldugunu söylüyorlar fakat bilim 3.8 milyar yıldan bahsediyor.
Erkeklerde hiçbir işlevi olmayan meme uçlarını evrim çok güzel açıklarken yaratılışçılar allah bilir demekle yetiniyor... Ya da ne bileyim tavugun kanadı olmasına ragmen uçamamasını evrim çok güzel açıklarken yaratılışçılar yine allahın işine akıl sır ermez diyorlar.
Tabiki bu konuda inançlara sataşmam söz konusu degildir. Sadece iki tarafı da tartışalım istiyorum. Biliyorsunuz ki tvlerde bile artık evrim konusu tartışılıyor.
Eleştiri, görüş ve önerilerinizi bekliyorum.