Dünya Forum Tarihinin En Uzun Konusu
Bir insanın günde 4 veya 5 kere 3 dakika kadar burnu kanaması pekde iyi bir işaret değildir öyle değilmi?
O kişi sıcaktan diyor gitmiyor.Belkide kansızlıktan diyor.Zaten doktor özürlü gıcık hepsine.
Sevmiyor doktora gitmeyi.Başına bir keresinde iş açılmıştı ondan sonra gıcık kaptı.En kötü ihtimal lösemi olursun bak git diyorum,yok nemrut nemrut bakıyor.
Sevmiyor doktora gitmeyi.Başına bir keresinde iş açılmıştı ondan sonra gıcık kaptı.En kötü ihtimal lösemi olursun bak git diyorum,yok nemrut nemrut bakıyor.Benim de hayatımda en nefret ettiğim şey doktora gitmek. Kokusu bile iğrençEn iyisi internetten burun kanaması ile ilgili bir kaç yazı okut da aklı başına gelsin. =) Allah korusun ölümlere bile yol açabiliyormuş biraz önce okudum. Aslında bu kadar panik yapmak da ne kadar doğru bilmiyorum ama sağlık bu şakaya gelmez...
Tam mayıstan beri devam ediyormuş.
Açıkcası burda konu sınırlaması yok. Her telden bir şey mevcut.Baştan tutup sona doğru yola cıkarsan ortada konu bollugundan bogulabilisin =)Hmmm ok.
Başımıza iş açıkya ya bakalım.
işten geliyorum bu gün.
otobüsten inmeme 5 dk falan var ışıkta bekliyoruz.
büyük bir market var. 1 e 1. antalyalı varsa aranızda bilir.
küçük bir kız çocuğu 7 - 8 yaşlarında! atılan karton kutularını topluyor. sırtınada sıkıştırılmış kartonların olduğu bir çuvalla elinede iyi kötü birçok kutu sıkıştırmaya çalışıyor. sırtındaki çuvalın ipi misina türü ip kolay kopmasın diye. içim öyle bir sızladı ki. halime şükrettim.
Duyarsız bir ülkede yaşadığımı hatırladım nefret ettim.
Hiç biriniz "Sefiller" kitabını okudunuz mu.
Victor Hugo ya millete duygusallık katmak için uydurdu yada gerçekten öyle bir yer var. Aynen şöyle anlatıyor:
Fransada A şehrinde yaşayan bir piskopos kilisede dinleyenlere aklındaki güzel olayları anlatıyor mesela a şehri çok yobaz kimse kimseyi sevmiyorsa o köyün kilisesinde şunları söylüyor:
"kardeşlerim bakın size bir köyden bahsedeceğim. O köyde yaşayan insanlar birbirlerine çok bağlı. Hiçbir zaman kavga olmuyor hiçbir zaman kırıcı kötü olaylar meydana gelmiyor. tabiri caizse gül gibi geçiniyorlar. bu köyde geçen bin yıldır hiç kötü olay vb olaylar yaşanmamıştır."
başka köyde zenginliğiyle fakirliğin fazla olduğu bir köyde diyelim konuşma yapıyorsa:
"c köyünde 500 yıldır hiç fakirlikten ölen yada parasızlıktan sefilliğe düşen insan olmamıştır. köylü o kadar birbirine bağlı ki birisinin bir yere borcu olursa yada birisi işini kaybedip sefilliğe sürüklenirse hep birikte o kişiyi zor durumdan kurtarıyorlar! o köyde hiç hırsızlık vakası olmamıştır şu güne kadar."
Şimdi bize gelelim. Elimden gelse elmdeki parayı aç kalmayacağım kadar kendime ayırıp ihtiyacı olanlara kalanını vericem ama şunu düşünmeden edemiyorum açıkçası. Bizim ülkemizdeki üst birimler neden çok iş yapıyormuş gibi dünyanın parasını alıyorlar ve hiçbirşey yapmıyorlar. milleti temsil etmekten dünyanın parasını alıp korumalarla geziyorlar.
Ki hadi alıyorlar, peki bizim devletimiz neden dışa bağımlı! Neden sokaklarımızda aç gezen insan çok. Neden ezilen hep küçük çocuklar oluyor! Bunlar yorumsuz ve cevapsız sorular. Bu gün iyice içimi kemirdi o görüntü. Paylaşmadan edemedim.
Eğer elinizde geliriniz var ama yetiremiyorum ama açta kalmıyorum diye düşünenler varsa Şükretsin!
işten geliyorum bu gün.bende antalyadayım PcMaker ve o bahsettiğin market ve benzerlerinin çöp biriktirme kısımlarında o manzaralara birçok kez şahit olmuşluğum vardır
otobüsten inmeme 5 dk falan var ışıkta bekliyoruz.
büyük bir market var. 1 e 1. antalyalı varsa aranızda bilir.
küçük bir kız çocuğu 7 - 8 yaşlarında! atılan karton kutularını topluyor. sırtınada sıkıştırılmış kartonların olduğu bir çuvalla elinede iyi kötü birçok kutu sıkıştırmaya çalışıyor. sırtındaki çuvalın ipi misina türü ip kolay kopmasın diye. içim öyle bir sızladı ki. halime şükrettim.
Duyarsız bir ülkede yaşadığımı hatırladım nefret ettim.
Eğer elinizde geliriniz var ama yetiremiyorum ama açta kalmıyorum diye düşünenler varsa Şükretsin!ve dediğin gibi halimize şükretmemiz ve daha kötü durumlara düşmemek için daha fazla çalışmamız lazım.
Aynen öyle..
Belki bu dünyada yürekleri sızlamıyor ama bunun birde öteki tarafı var..
Bazen benden'de küçük çocuklar para istediklerinde kimini geri çeviriyorum fakat bazen öyle yürekten söylüyorlarki vermesem niye vermedim diye günlerce içim,içimi yir.Cünkü o kadar saf,o kadar masum'ki bu yavrucaklar ben onları sokaga salanlara Anne veya Baba bile demek istemiyorum vicdansız insan dışı varlıklar...
İnsan görünümündeki neyse bişi demicem.
bu hale getirenler utansın.
Hayat tüm acımasızlığıyla devam ediyor arkadaşlar.
Zamanı durdurmak ya da geri almak gibi bir lüksümüz olmadığına göre gelin şimdi hep beraber biraz gülelim ve günün stresini atalım ne dersiniz.Bu videoyu mutlaka izleyin.Çok güleceksiniz
- [ Tüm kodu seç ] [ Yeni Pencerede Göster ]
http://www.aktuelblog.com/bkm-mutfak-cok-guzel-hareketler-bunlar-sezon-finali-28-haziran-izle/
aha komedi burda :D:D
"Allah belamı verdi!"




birinci video yu kesin izleyin.
işten geliyorum bu gün."Bizim devletimiz neden dışa bağımlı! Neden sokaklarımızda aç gezen insan çok. Neden ezilen hep küçük çocuklar oluyor!"
otobüsten inmeme 5 dk falan var ışıkta bekliyoruz.
büyük bir market var. 1 e 1. antalyalı varsa aranızda bilir.
küçük bir kız çocuğu 7 - 8 yaşlarında! atılan karton kutularını topluyor. sırtınada sıkıştırılmış kartonların olduğu bir çuvalla elinede iyi kötü birçok kutu sıkıştırmaya çalışıyor. sırtındaki çuvalın ipi misina türü ip kolay kopmasın diye. içim öyle bir sızladı ki. halime şükrettim.
Duyarsız bir ülkede yaşadığımı hatırladım nefret ettim.
Hiç biriniz "Sefiller" kitabını okudunuz mu.
Victor Hugo ya millete duygusallık katmak için uydurdu yada gerçekten öyle bir yer var. Aynen şöyle anlatıyor:
Fransada A şehrinde yaşayan bir piskopos kilisede dinleyenlere aklındaki güzel olayları anlatıyor mesela a şehri çok yobaz kimse kimseyi sevmiyorsa o köyün kilisesinde şunları söylüyor:
"kardeşlerim bakın size bir köyden bahsedeceğim. O köyde yaşayan insanlar birbirlerine çok bağlı. Hiçbir zaman kavga olmuyor hiçbir zaman kırıcı kötü olaylar meydana gelmiyor. tabiri caizse gül gibi geçiniyorlar. bu köyde geçen bin yıldır hiç kötü olay vb olaylar yaşanmamıştır."
başka köyde zenginliğiyle fakirliğin fazla olduğu bir köyde diyelim konuşma yapıyorsa:
"c köyünde 500 yıldır hiç fakirlikten ölen yada parasızlıktan sefilliğe düşen insan olmamıştır. köylü o kadar birbirine bağlı ki birisinin bir yere borcu olursa yada birisi işini kaybedip sefilliğe sürüklenirse hep birikte o kişiyi zor durumdan kurtarıyorlar! o köyde hiç hırsızlık vakası olmamıştır şu güne kadar."
Şimdi bize gelelim. Elimden gelse elmdeki parayı aç kalmayacağım kadar kendime ayırıp ihtiyacı olanlara kalanını vericem ama şunu düşünmeden edemiyorum açıkçası. Bizim ülkemizdeki üst birimler neden çok iş yapıyormuş gibi dünyanın parasını alıyorlar ve hiçbirşey yapmıyorlar. milleti temsil etmekten dünyanın parasını alıp korumalarla geziyorlar.
Ki hadi alıyorlar, peki bizim devletimiz neden dışa bağımlı! Neden sokaklarımızda aç gezen insan çok. Neden ezilen hep küçük çocuklar oluyor! Bunlar yorumsuz ve cevapsız sorular. Bu gün iyice içimi kemirdi o görüntü. Paylaşmadan edemedim.
Eğer elinizde geliriniz var ama yetiremiyorum ama açta kalmıyorum diye düşünenler varsa Şükretsin!
Güzel sorular bunun cevabını verebilmek için ilk önce biz neden bilinçli bir halk değiliz ve biz neden sosyal devlet anlayışına sahip değilizi cevaplamak lazım bu soruların yanıtını verdiğmiz zaman senin sormuş olduğun sorularda cevaplanacaktır.Eğer bu ülkede Asgari ücret hala 527,13 TL'se ve "Kiralık işçi" gibi bir saçmalık meclisten geçiyor işçi sendikaları olsun sosyalist partiler olsun ve diğer sivil toplum kuruluşları olsun buna ses çıkarmıyorsa (bizlerde dahil) sen otobüsten işe gidip geldikçe daha çok sırtında sıkıştırılmış kartonların olduğu bir çuvalla çöpten karton kutu toplayan çocuklar görürsün.